Sosyalizm Kazanacak!
/ Emekçiden / Röportaj: İzmir Torbalı Belediyesi’nden sendikalı olduğu için işten atılan direnişçi işçiler anlatıyor

Röportaj: İzmir Torbalı Belediyesi’nden sendikalı olduğu için işten atılan direnişçi işçiler anlatıyor

on 26 Aralık 2021 - 20:59 Kategori: Emekçiden

Röportaj: Onur Demirci

Soru: Sendikalı olduğunuz için Torbalı Belediyesi’nden işten atıldınız. İşyeriniz önünde direniştesiniz. Kısaca süreci özetleyebilir misiniz bize?

Cevap: Biz sendikaya üye olduk, yasal hakkımızı kullandık. Bununla birlikte bize destek verip de üye olan çok sayıda arkadaşımız var. Biz arkadaşlarımızı sendikanın bize olacak faydaları hakkında bilgilendirdik. Eğer sendikalı olursak neler kazanacağız neler kaybedeceğimizi bildiğimiz kadarıyla arkadaşlarımıza anlattık. Yalnız biz buna öncülük yaptığımız için işten atıldık. Sendikaya üye olduğumuz ve sendika adına çalıştığımızdan dolayı çıkışımız verildi. Herhangi bir yasal hakkımız verilmeden; tazminatımız verilmeden işten çıkartıldık. Bugün de burada eylemdeyiz. Sendikamız başta olmak üzere, sendika şubelerimiz, başkanlarımızla birlikte sonuca ulaşana kadar, haklarımıza kavuşana kadar; Torbalı Belediyesi bir sendikaya kavuşana kadar buradayız.

S: Kaç kişi işten atıldınız?

C: İşten iki arkadaş atıldık. Bundan önce başka liste vardı, söylentiler vardı ama burada çadırı kurduğumuz için, sendika buradan hareketle yanımızda durduğundan dolayı haklarımızı alamadık. Ben 1-1.5 yıldır çalışıyorum ama arkadaşım 11 yıllık çalışan. O da herhangi bir hakkını alamadan; tazminatını veya çıkış hakkını alamadan direkt kapının önüne kovuldu.

S: Peki sizi işten çıkartırken hangi gerekçeyi ön plana atarak işten çıkardılar?

C: Biz tespit belgesini (yetkili sendika olmak için çoğunluk tespiti) hazırlamak için sendika olarak sayıyı tamamlayıp başvuru yaptığımızda bakanlık tarafından sendikamıza tespit yazısı geldi. Sendikamız da bunu çoğunluk tespiti olduğu için artık Torbalı Belediyesi’ne sendika girebilir diye düşünüp başvuru yaptı. Ben de bize gelen yetki belgesini arkadaşımla birlikte sosyal medyada diğer arkadaşlarımıza paylaştım. Bir de orada  belediye CHP belediyesi olduğundan dolayı olayı sanki onlar yapmış gibi aksettirmek açısından bir paylaşımım oldu. Bu paylaşımımı da arkadaşlarımdan biri başkana gönderip ‘Bu kişi sizi küçük düşürüyor.’ demiş ki benim paylaşımımda küçük düşürücü bir kelime veya hakaret yoktu. Yaptığım paylaşımda ”Sendika ve örgütlenme amacıyla bize destek verip yolumuzu açan belediye başkanı ve belediye başkan yardımcılarına hizmetleri için teşekkürler.” yazıyordu. Bu yazının neresinde bir hakaret ,bir küçük düşürücü kelime var? Bir de sendikaya üyelik için çalışmışız, işçileri sendikaya üye yapmak için kışkırtmışız. Sendikalaşma ve örgütlenme amacıyla işçilerle beraber hareket ettiğimiz ve buna öncülük yaptığımız için çıkışımız verildi.

S: Kaç gündür direniyorsunuz?

C: İşten Aralık ayının 2’sinde çıkarıldık. Çadırda 12. günümüz bugün. 12 gündür belediyenin karşısında çadırdayız. Yaşadığımız haksızlığı insanlara anlatmak için pazarda bildiri dağıttık, çevreye stickerlar yapıştırdık. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz ilgili makam ve mevkilere.

S: Sanırım şimdi bir imza kampanyası başlattınız. Onunla ilgili de bilgi verebilir misiniz?

C: İmza kampanyası çadırı kurduğumuz ilk günden bu yana devam ediyor. Çadırımızı ziyaret eden, niçin burada olduğumuzu anlattığımız halkımız destek amacıyla imza atıyorlar. Onun dışında biz dün pazar yerinde sendikamızdaki 35-40 kişilik bir ekiple masamızı kurduk. Orada hoparlör ve megafonlarla arkadaşlarımız halkımıza olan haksızlıkları anlattılar. Oradan büyük bir imza sayısı yakaladık. Şuan 1000-1500’e yakın bir imza sayısı var elimizde. Ama bir geri dönüş alamadık. İşe geri dönüp sendikayı buraya getirene kadar imza kampanyasına ve direnişimize devam edeceğiz.

Soru: Bundan sonraki süreç için, sesinizi duyurmak, haklarınızı almak, belediyeye sendikayı sokmak ve bu konudaki tehditleri ortadan kaldırmak için uygulamayı düşündüğünüz bir eylem planı var mı?

C: Biz şuan 2 kişi olduğumuz için kendi başımıza alabileceğimiz bir eylem kararı yok şuan için. Uğraştığımız, tercih ettiğimiz Belediye-İş Sendikası sürekli olarak yanımızda ve bu durumla ilgilenip eylemleri planlayan şube başkanı ve amirlerimiz var. Onlar bu işi takip edip ve gereken özeni gösterip yapılması gerekenleri günü gününe yapıyorlar. Ki bu burada kalmayacak. Bu daha başlangıç. Bu 2 günle, 120 günle veya 1 seneyle bitecek bir şey değil.  Biz burada hakkımızı alana kadar elimizden geldiği kadarla yasal yollarla yapacağız. Ama onların yaptığı şey yasa dışı. Sendika anayasal bir haktır. Biz anayasal hakkımızı kullandığımız için işten çıkartıldık. Bunu protesto ediyoruz, çadır kuruyoruz ki bu da anayasal hakkımız.

Soru: Niye sendikalı olmak önemli? İşçiler sendikalı olduğunda ne kazanırlar? Siz hangi fikirle yola çıktınız?

C: Şuan ben bu yaşıma kadar bir kamu kurumunda çalışmadım. Sendikalı bir yerde hiç çalışmadım. Fabrikalarda bana verilen görevler neyse onları yaptım. O sırada fabrikalarda sendika yoktu dolayısıyla sendika ile ilgili bir fikrimiz yoktu. Buna öncülük yapan arkadaşlarımız vardı. Bize sendikanın ne olduğu anlattılar. Biz de arkadaşlarımızın sözlerine göre hareket ettik. Onlar önce bizi ikna etti biz de kendi yanımızdaki arkadaşlarımızı ikna ettik. Şu an sendika geldiğinde sadece maddi olarak, maaş olarak artışın olmadığını, sahip olacağımız sosyal hakların, sosyal statülerimizin daha iyi olacağını biliyoruz. Bugün burada olmayıp bize destek veren çok sayıda işçi arkadaşımız var ama hepsine mobbing uygulanıyor, yeri değiştiriliyor. Çadırımıza destek olmak için gelen 15-20 sendikalı arkadaşımız vardı burada ama şuan burada değiller çünkü sürgün edildiler. Kimisi Pamukyazı’ya, kimisi Subaşı’na, kimisi Ahmetli’ye sürgün edildi.

S: Bugün Türkiye’de korkunç kriz koşulları var. İşçiler, emekçiler yaşamakta çok zorluk çekiyorlar. Siz de bu durumda işsiz kaldınız ama Türkiye’nin her yerinde işçiler sendikalı olduğu için, hak aradığı için engelleniyor, baskı altına alınıyor. Çok fazla örnek var. Sendikalı işçiler grev yapmaya kalktıklarında da engellemelerle karşılaşıyorlar. Sizi dinleyen, size bakan Türkiye’deki diğer işçilere ne söylemek istersiniz?

C: Şu an sendikalaşma ve örgütlenmeyi yapabilecek kişilere bir mobbing yapılıyor. Bize mobbingi amirlerin üstündeki kişiler yapıyor. Benim çalışma yerimden oldukça uzak, pozisyonum dışındaki işleri bana yaptırmaya çalışan kişi bana mobbing yapabilir. Bu konuda anayasal bir düzenleme yapılmadığı için bunlara açık kapı bırakılıyor. Sendikanın anayasal bir hak olduğu hatırlatılmalı yetkililere. Şuan bizim nasıl ki gidip oy kullanma hakkımız varsa sendikalı olmak da en tabii hakkımız. Acaba bizi işten çıkaranlar kendinden sonrakilere sendikalı işçileri işten çıkardık, şöyle vurgun yaptık, canımızın istediğini aldık diyebilecekler mi? işçi arkadaşlara cesur olmalarını haklarını yedirmemelerini söyleyebilirim, işçileri yalnız değil, birlik olsunlar sendikalı olsunlar. Bu engelleri birlikte aşalım, bizim mücadelemiz bunun içindir.

 

-Biz de sonuna kadar mücadelenizde sizin yanınızdayız.
-Ben de teşekkür ediyorum, her şey için teşekkür ederiz

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı