Venezuela başkanı Hugo Chávez’in 5 Mart günü hayatını kaybetmesi üzerine, Venezuela’da yapılan seçimlerin sonuçları belli oldu. Sonuçlara göre Chávez’in ardılı olan Nicolas Maduro 235 bin oy farkıyla seçimleri kazandı.

Latin Amerika’nın sol popülist liderlerinden biri olan Chávez, uyguladığı anti-Amerikancı politikaları ve halkın alt kesimlerine yönelik bir takım reformları nedeniyle dünyanın pek çok yerinde sosyalist bir lider olarak anılıyordu. Ancak işin aslının öyle olmadığının bizler farkındaydık. Chávez’in veliahtı Maduro’nun da sola ve emekçilere yönelik reformlar konusunda belli sınırların ötesine gitmesi çok fazla beklenmemeli. Üstelik Chávez’in ardından Venezuela’nın ekonomik-sosyal hamlelerinde bir savrulma da sürpriz olmayacaktır. Ayrıca son dönemde suç oranlarının ve ürün fiyatlarının arttığı da belirtiliyor. Somut koşullarda bir gerileme de mevcut.

Maduro seçimleri çok küçük bir farkla kazandı. Ayrıca seçim sonuçlarının ardından Amerikancı muhalefetten seçimlere hile karıştırıldığı yönünde açıklamalar gelirken, Maduro’nun muhaliflerinin sokaklarda karşı eylemlere başladığı, iki tarafın seçmenlerinin çatıştığı yönünde bilgiler mevcut. Çatışmaların oldukça sert olduğu belirtiliyor. Çıkan olaylar sonucunda 7 kişinin öldüğü 61 kişinin yaralandığı belirtiliyor. Ayrıca Maduro karşıtlarının bir darbeyi de düşündüğü söylenebilir. Şu ortamda ABD’nin oradaki hegemonyayı ele geçirmek için böyle bir girişimi hararetle destekleyebileceği düşünülebilir. Dolayısıyla bir askeri darbe girişimi ihtimali de oldukça yüksek.

Kaldı ki, Maduro’nun seçimleri kıl payı kazanması ülkedeki dengelerin Chavez’den sonra daha da hassaslaştığını gösteriyor. Bu yönelim Chavez hayattayken de kendini göstermeye başlamıştı. Hatırlanacak olursa Chavez son seçimlerde %54.4’e karşı %44.9 oranında az bir farkla seçimi kazanmıştı. Chavez’in ölümünün ardından oy farkının kısa süre içinde azalması oldukça normal.

ABD destekli Henrique Capriles’in seçimleri kazanması elbette ki işçi sınıfı ve yoksullar açısından her şeyin daha kötü olmasına neden olurdu. Ancak şunu vurgulamak gerekiyor ki Maduro ve onun siyasal geleneği işçi sınıfı açısından bir alternatif olamaz, işçi sınıfına ufak tefek reformlar dışında kazanımlar sağlayamaz. Ayrıca şu an bulunduğu sağlam olmayan konumu, giderek emekçiler açısından daha çekilmez bir iktidara dönüşmesine neden olacak. Venezuela işçi sınıfı açısından tek çıkar yol sosyalist alternatifin yaratılması, Leninist bir örgütlenmeyle işçi sınıfının kendi mücadelesini örmesi ve kapitalist zincirleri kıracak olan sosyalist devrim yolunda politikalar üretmesidir.