Suriye İç Savaşı’nda Rusya’nın oyuna girmesi, tarihi bir dönüm noktası oldu. Esad’a baÄŸlı birlikler önce İslamcı örgütleri durdurdu ve ardından karşı ataÄŸa kalktı. Kritik bölgelerin güvenliÄŸi saÄŸlandıktan sonra Suriye Ordusu, İran merkezli Åžii paramiliterler ve Hizbullah desteÄŸiyle ilerlemeye baÅŸladı. Esad için en büyük kazanım Suriye’nin en büyük kenti olan Halep’in tümden ele geçirilmesiydi. Ardından Halep’in doÄŸusunda IŞİD’e karşı ilerleme saÄŸlandı ve AKP güdümlü ÖSO ve diÄŸer çetelerin önü kesilerek Fırat Kalkanı’nın güneye doÄŸru ilerlemelerinin önü kesildi. Halep ve doÄŸusundaki bu hayati meselelerin Esad lehine çözümlenmesinde askeri gücün yanısıra Putin’in RTE’yi “baÄŸlaması” etkili oldu. RTE, Putin ile yaptığı pazarlıklarda Al Bab’ı aldı, ama Al Bab ve kuzeyindeki küçük cep karşılığında Putin’e çok fazla ÅŸey verdi. Üstelik Fırat Kalkanı, YPG konusunda da birÅŸeye yaramadı. RTE ikide bir kırmızı çizgimiz diyip YPG’nin Fırat’ın doÄŸusuna çekilmemesi durumunda harekat baÅŸlatma tehditinde bulunsa da ABD ve Rusya, birlikte YPG’yi korumaya aldılar. Neticede RTE, YPG’ye karşı bir hamle yapamadı. Atıp tutan ama iÅŸ ciddiye bindiÄŸinde asla riske girmeyen AKP iktidarı, Suriye dosyasının kendisi için aÅŸağı yukarı kapanmasını da öylece izlemek zorunda kaldı.Â
“Atı Alan Üsküdar’ı Geçti”  Â
Rusya Suriye’de ağırlığını koyarken ABD’nin en büyük sıkıntısı sahada güvenilir müttefiklerinin olmamasıydı. ÖSO hem savaÅŸ kapasitesi olarak zayıf ve güvenilmezdi, hem de ideolojik olarak IŞİD ve Nusra gibi örgütlere yakınlık içerisindeydi. ABD ağırlığını YPG’den yana koymak dışında bir seçeneÄŸe sahip deÄŸildi. ABD, zamanla YPG eliyle Suriye’deki varlığını güçlendirecekti. Nitekim YPG ABD hava gücünün desteÄŸiyle IŞİD’e karşı çok büyük ilerlemeler kaydetti ve ÅŸu an Rakka kapılarına dayanmış durumda. YPG, ABD’nin stratejik müttefiÄŸi olarak IŞİD’in baÅŸkentini düşürürken AKP’nin kırmızı çizgilerinin pembeleÅŸtiÄŸi ortada.Â
İç Savaşta Yeni Dönem Başlıyor
AKP destekli cihatçı çetelerin, IŞİD’in ve son olarak da Fırat Kalkanı baskısının Esad ile YPG’yi birbirine yakınlaÅŸtırdığı dönemler artık geride kalıyor. El Nusra, Ahrar-u Åžam ve diÄŸer cihatçı çeteler İblip’te sıkışmış durumdalar. BaÅŸkent Åžam çevresindeki kontrol ettikleri bölgeleri ikisi hariç Esad’a devrettiler bile. Üstelik kendi aralarında da bitip tükenmez çatışmalar yapan bu grupların ve arkalarındaki güçlerin Suriye’de baÅŸarı umudu pek de kalmadı. DiÄŸer taraftan Fırat Kalkanı bitti, YPG’ye olası TSK saldırısının önü (kesin olmasa da) kapandı. Her taraftan saldırı altında olan IŞİD’in beli kırıldı. Musul neredeyse tamamen düştü, Rakka’ya da girilmesi an meselesi. Böylece IŞİD’ın çöller ve daÄŸlardaki bir gerilla örgütüne dönüşmesinin önü açıldı.Â
Yani ortak düşmanları zayıflayan YPG ve Suriye Ordusu, artık daha çok birbirlerine karşı konumlanıyorlar. ÖrneÄŸin Halep’in doÄŸusundan güneye sarkan Suriye ordusunun Rakka operasyonuna katılmasını engellemek için YPG manevra yapıyor, Musul’un batısından ilerleyerek Irak-Suriye sınırına ulaÅŸan Åžii milislerin Suriye’ye giriÅŸini engelleyeceÄŸini duyuruyor ve hatta Rakka’dan sonra gözünü Deyr-Zor’a dikiyor.Â
YPG, ABD-Rusya Çekişmesinin Göbeğine Çekiliyor
Bütün bu hamleler sadece Esad’ın deÄŸil, İran ve Rusya’nın da canını acıtacak hamleler. IŞİD’in iÅŸi biterken Suriye ordusu da doÄŸuya doÄŸru taarruz halinde. Putin’in RTE’den koparttığı “çatışmasızlık bölgeleri” sayesinde iÅŸi kolaylaÅŸan Suriye ordusu biran evvel Deyr Zor ve Irak sınırına ulaÅŸmak istiyor. Böylelikle Suriye’nin doÄŸusundaki önemli bir merkez olan Deyr Zor’da yıllardır kuÅŸatmada olan birlikleri kurtarılacak ve ÅŸehirle beraber petrol yatakları da ele geçirilecek. Irak sınırına ulaÅŸmak da çok kritik çünkü Irak ile kara baÄŸlantısının oluÅŸması askeri ve ticari açılardan Esad için bir hayli önemli. Daha da hayati olanı da İran’ın Irak, Suriye ve Lübnan üzerinden Akdeniz’e ulaÅŸan Åžii Hilali’ni tamamlamak istemesi. YPG’nin Musul’un batısından ilerleyen “Åžii milisleri Suriye toprağını sokmayız” demesi bu anlamda çok kritik.Â
Esad Birlikleri Irak Sınırına Ulaşabilecek mi?
Åžii Hilali olarak adlandırılan kara baÄŸlantısının saÄŸlanmasını ve dolayıyıyla İran’ın böyle bir güce ulaÅŸmasını engellemek, en çok da ABD-İsrail-Suudi bloÄŸunun bir arzusu. Musul’un batısı dışında Irak ile baÄŸlantı konusunun karara baÄŸlanacağı diÄŸer bir yer de güneyde Ürdün-Irak-Suriye üçgeni. Bu bölgeye Ürdün üzerinden çıkarma yapan ÖSO birlikleri Suriye-Irak sınırının en güneyini zayıflayan IŞİD’den aldı. Bu noktada da Suriye ordusu ve müttefikleri Irak sınırına ulaÅŸmak için ÖSO ile çarpışıyor. Bu çatışmalarda ABD uçaklarının Suriye ordusunun müttefiki Şii milislere saldırması ve ABD özel birliklerinin karada da ÖSO’ya eÅŸlik etmesi, Pentagon’un bu konuya ne kadar önem verdiÄŸinin bir göstergesi.Â
Rusya-YPG GerginliÄŸi
DiÄŸer taraf Rusya bu geliÅŸmelerden bir hayli rahatsız durumda. Moskova, YPG’yi suçlayacak ÅŸekilde “YPG’nin IŞİD ile anlaÅŸtığını Rakka’dan çekilen IŞİD militanlarının Palmira’ya gideceÄŸini” duyurdu. Bu iddia pek gerçekçi olmasa da iÅŸin içinde suçlamanın olması, Rusya’nın YPG’ye karşı sertleÅŸme iÅŸaretleri olarak algılanabilir. Daha önceleri YPG’ye arka çıkar bir konumda olan, Esad ile YPG’yi gelecekteki Suriye için masada uzlaÅŸtırmaya çalışan Rusya, YPG’nin bu kadar da ABD’nin güdümüne girmesinden ve iÅŸleri kendisi açısından ciddi ÅŸekilde bozmasından hiç de hoÅŸnut olmaz.Â
Aynı durum İran için de geçerli. Bu anlamda Rusya ve İran’ın elinde güçlü bir kart var: Türkiye. AKP iktidarının kendisini güvende hissettiÄŸi durumda YPG’ye saldırmak için fırsat kolladığı bir gerçek. Dolayısıyla YPG karşıtı bir ittifakın gündeme gelmesi, pekala söz konusu olabilir. ABD korumasının bu durumda ne kadar önleyici olacağı da bir hayli soru iÅŸaretidir. GeliÅŸmeleri biraz da sahadaki çatışmalar belirleyecektir. Suriye ordusu ve milisler, Palmira üzerinden Deyr Zor’a ilerleyebilirse Irak sınırına ulaşırlar. Ya da Musul’un batısından sınır boyunca güneye ilerleyen Åžii milisler Deyr Zor hizalarından sınırın batısına pekala geçebilirler. Bir ihtimal de ÖSO’nun Ürdün sınırından Deyr Zor’a ilerlemesidir. DiÄŸer taraftan Suriye ordusu ve ÖSO’nun IŞİD karşısındaki ilerleme hızı YPG’nin ilerleme hızından daha düşük. Sınırın Irak tarafındaki milisler ise Deyr Zor hizalarına ulaÅŸsa bile sınırın Suriye tarafına geçmeleri bir hayli zor olacaktır ve hassas dengelere baÄŸlıdır. YPG ise IŞİD Rakka’da direndiÄŸi ölçüde aylarca bu ÅŸehirde çarpışmak durumundadır. Ama bir kez Rakka’yı ele geçirdiklerinde güçlü YPG birliklerinin güçlü ABD desteÄŸiyle Deyr Zor’a ulaÅŸmaları fazla zaman almayacaktır. DiÄŸer taraftan nüfusu tamamen Arap olan Rakka ve Deyr Zor’u alan YPG bu ÅŸehirlerde ne yapacak? YPG Rakka’yı yerel güçlere bırakacağını ilan etmiÅŸ durumda. Yani ABD’nin emrindeki ama YPG ile de iyi geçinmek durumunda olan ÖSO benzeri yapılara. Suriye ordusunun ise bu durum karşısında hızla Palmira üzerinden Deyr-Zor’a ilerlemesi dışında bir seçeneÄŸi yok.













