Sosyalizm Kazanacak!
/ Devrimci Perspektif / Silahlanma Yarışı, TB2, Ukrayna – V. U. Arslan

Silahlanma Yarışı, TB2, Ukrayna – V. U. Arslan

on 8 Şubat 2021 - 16:12 Kategori: Devrimci Perspektif

“Bayraktar TB2” tipi insansız hava araçlarını üreten Baykar şirketinin Genel Müdürü Haluk Bayraktar, geçtiğimiz günlerde Ukrayna’ya gitti. Mesele sıradan bir silah satışı olmadığı için emperyalist merkezlerin tamamının bu ziyarete dikkat kesildiği muhakkak. Zira Ukrayna ayan beyan savaşa hazırlanıyor ve bu konuda en büyük desteği Türkiye’den alıyor.

Şolohov’un romanlarından bildiğimiz Ukrayna’nın doğusundaki Don Kazaklarının yurdu Donbas, 2014 yılında Rusya yanlılarının kontrolüne geçmişti. Kiev yönetimi savaşsa da ayrılıkçılara güç yetirememiş, Rusya’nın resmen topraklarına kattığı Kırım için ise hiçbir şey yapamamıştı. 

Ama Karabağ Savaşı sonrası milliyetçi Ukraynalıların tamamında ve bu arada Volodimir Zelenskiy liderliğindeki iktidarda ayrı bir heyecan var. Geçen yıl Türkiye’den 6 tane TB2 satın alan Ukrayna 48 tanesinin daha siparişini verdi. Amaç TB2’lerle askeri dengeleri değiştirmek. 2020’de kullanıldıkları 3 savaşta da ülkelerin kaderlerini belirleyen TB2’lerin Kiev’in iştahını kabarttığına şüphe yok.

TB2’ler,

  • Suriye Ordusu’nun İdlib önlerinde durdurulmasında başroldeydi. Neticede TSK korumasındaki “İdlibistan” hayata tutundu, Suriye’nin parçalanmışlığı katmerlendi.
  • Libya’da Hafter güçlerinin başkent Trablus’u ele geçirememesinde de başroldeydi. Neticede TSK destekli, Ulusal Mutabakat Hükümeti Hafter ablukasını kırıp ülkenin yarısını yeniden kazandı.
  • Karabağ’da Azerbaycan ordusunun zaferinde de en büyük pay sahibiydi.     

İlerlemiş SİHA modellerinin küçük çaplı savaşların sonucunu belirleyecek bir etkinlik seviyesine çıktığı bu üç savaşla ispatlanmış oldu. Yüksek ve alçak irtifalarda etkinlik gösterebilen ve elektronik harp ekipmanlarıyla desteklenen SİHA’lar karşısında oldukça pahalı olan hava savunma sistemlerinin yetersiz kaldığı görüldü. Sonuçta güdümlü hava saldırıları karşısında savunmasız kalan taraf, ağır kayıplar yaşadı; teçhizatlar, konvoylar ve askeri personel kayıpları onlar için yenilgiyi hazırladı.     

DONBAS VE KIRIM

TB2’nin bu başarıları ona olan talebi arttırdı. İştahı kabaranların başında Ukrayna geliyor. Haluk Bayraktar Odesa’da bir yandan satış yapıyor bir yandan da bunları kullanacak personelin eğitimini planlıyor.  

Kiev drone faktörüyle Donbas’taki savunmayı kırmayı düşlerken Moskova’da (tıpkı Atina’da olduğu gibi) alarm zilleri çalıyor. Drone teknolojisinde rakiplerine göre geride kalan Rusya savunma şirketleri, TB2’nin muadillerini üretmek için zamana karşı yarışıyor. Geçtiğimiz Aralık ayı sonunda ilk füzeli denemesini yapan Orion¹, Rusya adına drone gelişiminde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Silah endüstri devi Rusya, bir yandan da drone’lara karşı etkili olacak hava savunma sistemlerini geliştirmek için yoğun mesai harcıyor. Rusya’nın drone saldırı ve savunma teknolojilerinde sıçrama yapması, Ankara’nın elde ettiği göreceli askeri ve psikolojik üstünlüğü sonlandırabilir ve bunun Suriye ve Libya’daki dengeleri değiştirmesi beklenir. Sadece Rusya değil, askeri teknolojide uzmanlığı olan tüm devletler drone ve anti-drone teknolojilerini geliştirmek için büyük çaba sarf ediyorlar. Genel olarak insansız hava ve kara araçlarının savaşlardaki belirleyiciliği giderek artacak, hazırlıklar da buna göre yapılıyor.

Diğer taraftan Ukrayna’nın çok sayıda TB2 satın alması Rusya için acil bir tehlike yaratıyor. Kiev’dekilerin savaşa hazırlandığı ortada, ama bunu 2021 yılında göze alıp almayacaklarını zaman gösterecek.

Karadeniz’e savaş gemileri gönderen ABD, şüphesiz, Kiev’e cesaret vermek niyetinde. Diğer taraftan Ukrayna eğer bir kez daha Batı’nın ipiyle kuyuya inerse Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan da olabilir. Aynısı Türkiye için de geçerli. Libya ve Suriye’deki Rusya-Türkiye çıkar çatışmaları ABD’nin ortada gözükmediği koşullarda bir şekilde idare edilebildi. Karabağ’daki Erdoğan çıkarması, Putin’in canını sıksa da yine ABD’nin devre dışı olduğu bir durumda, Rusya büyük abi olarak elde ettikleriyle durumu idare etti. Ama Karadeniz, Donbas ve Kırım’da, tam da ABD devreye girerken, doğrudan doğruya Rusya’nın darbelenmesi girişimlerine Türkiye’nin canhıraş bir şekilde destek vermesine Putin sessiz kalamaz. Rusya’nın karşı hamle için bir hayli fazla seçeneği var. Sadece her yıl Türkiye’ye gelen milyonlarca Rus turistin engellenmesi bile AKP’yi ağlatmaya yetecektir. Putin’in elindeki Suriye, Libya, Kürdistan, Yunanistan, doğal gaz vb. kartları uzun uzun açmaya gerek yok.  

 AKP İçin Anlamı

TB2’lerin Ukrayna’ya satışı AKP için ilk elde para demek. Giderek büyüyen drone pazarındaki en iddialı silahların başında TB2 geliyor. AKP’nin önümüzdeki 3 yılda 10 milyar dolarlık silah satışı hedefi fazla iddialı ama Türkiye’nin silah ihracatının giderek büyüdüğü bir gerçek. Gelgelelim AKP’nin bölgesel hırsları, ekonomik gelirden çok daha fazlasını işaret ediyor. TB2’lerin satışı, Ukrayna’yla ilişkilerin derinleştirilmesinin önemli bir parçası. AKP yönetimi Ukrayna’nın abisi olma niyetinde. Bu niyet bir yandan da Kırım’daki tarihsel bağlarla ilişkilendiriliyor. Bilindiği gibi AKP’nin alt-emperyalist ihtiraslarının sonu yok. Bunun dışında meselenin iç politika ile ilgili kısmı da var. Ekonomik sorunlar ve kötü yönetim yüzünden adım adım gerileyen AKP, milliyetçiliği kışkırtan dış gerginliklerle ve alt-emperyalist zaferlerle sağ seçmeni tutmaya çalışıyor. Ve tabi Rusya’yla gerilim, ABD ile yakınlaşma demek. Trump’ın tersine Rusya ile pek iyi geçinmesi beklenmeyen Biden yönetimi şimdiden Karadeniz’e füze yüklü savaş gemileri göndererek Putin’i kaşıyor. Bu yüzden Ukrayna dosyası ABD ile arayı ısıtmak için bir fırsat kapısı olabilir. 

Mesele Drone’larla Sınırlı Mı?

Bariz bir şekilde Donbas’ta savaşa hazırlanan Ukrayna, büyük bir hızla SSCB’den kalma ordusunu modernize etmeye çalışıyor. Aynı zamanda NATO’ya girmeye çalışan Ukrayna’ya en büyük destek Türkiye’den geliyor. Aselsan ile yapılan anlaşmalar neticesinde askeri haberleşme sistemleri konusunda işbirliği yapılırken Ukrayna, Karadeniz’de de Rusya ile baş edebilmek istiyor. Türkiye’den korvet tipi savaş gemileri satın alan Ukrayna dijital sistemler, motor yapımı, gemi inşası, güdümlü füzeler, radyo-frekans sistemleri alanında da Türkiye ile işbirliğine güveniyor².  

AKP iktidarının Kiev’e desteği silah alım-satımı ile sınırlı mı? Bu konuda bazı iddialar var. Buna göre TSK’ya ait danışmanlar Ukrayna ordusuna stratejik planlama konusunda da yardımcı oluyor. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan ordusunun özel harekat birlikleri karadan ilerlemek konusunda kritik bir faktör olarak öne çıkmıştı. Ukrayna ordusunda da motive elit birliklerin yetişmesi Donbas savaşı için bir hayli önemli. 

SİLAHLANMA YARIŞI 

Savaşlardaki dengelerin değişmesi yüzünden büyük bir silahlanma yarışı başladı. Devletler bir yandan drone teknolojisini üretmek ya da satın almak için acele ederken bir yandan da drone’ları durduracak hava savunma sistemlerinin geliştirilmesi ve son teknolojilerin satın alınması için acele ediliyor. Bunun dışında konvansiyonel savaş gereçleri de son hız satın alınıyor. Yunanistan, 2021’de savaş bütçesini tam 5 kat arttırdı. Yunanistan ordusu 18 Mirage tipi savaş uçağı, 4 fırkateyn ve farklı türde askeri teçhizatları bünyesine katmaya hazırlanıyor. S-400’lere 2.5 milyar dolar veren Türkiye Almanya’dan 6 avcı denizaltıyı satın almaya hazırlanırken Türkiye’nin bölgedeki diğer rakipleri de hızla silahlanıyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından Mart 2019’da yayınlanan rapora göre Mısır, Suudi Arabistan ve Hindistan’dan sonra silah satın alma bakımından dünyada üçüncü sırada yer alıyor. 

Yunanistan, Mısır, Rusya, Türkiye ve Ukrayna… Halkları giderek yoksullaşan bu ülkelerin egemen sınıfları savaşları, silahlanmayı ve milliyetçiliği körüklerken bir yandan da emekçilerin haklarına saldırıyor ve muhalefeti demir yumrukla ezmeye çalışıyor. Militarizm ve şovenizmin zehirli cazibesine karşı emekçi sınıfları uyanık tutmak da biz devrimci Marksistlere düşüyor.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı