Sosyalizm Kazanacak!
/ Enternasyonal / ISL Kongre Belgeleri 12: Batı Sahra Bildirgesi

ISL Kongre Belgeleri 12: Batı Sahra Bildirgesi

on 5 Ocak 2022 - 10:16 Kategori: Enternasyonal, ISL Dünya Kongresi Belgeleri

19.yüzyılın sonunda, Avrupa kapitalizminin saldırgan yağmacı yayılmacılığı 1884 Berlin Konferansı’nda Afrika’yı da bölerek dünyaya hakim oldu. Fransa; Fas, Cezayir, Tunus ve Moritanya’yı sömürgeleştirerek kıta kuzeyinin büyük bir bölümünü ele geçirdi. Birleşik Krallık Mısır ve Sudan’ı işgal etti. İtalya Libya’yı fethetti ve İspanya Batı Sahra ile kaldı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, dünyayı kasıp kavuran devrimci yükselişin hararetiyle Afrika’daki dekolonizasyon süreci yeni bir ivme kazandı. 1948’de emperyalist güçlerin desteğiyle Filistin topraklarında İsrail Devleti’nin kurulması, kitle hareketini tetikledi. 1952’de Cemal Abdül Nasır, Mısır monarşisinin devrilmesine öncülük etti ve pan-Arap milliyetçiliğinin ana hatlarını belirledi. Cezayir ve Libya’da olduğu gibi anti-emperyalist mücadelede, cumhuriyetlerin kurulmasında ve bağımsızlık ilanlarında bir sıçrama oldu. Kendi kültürü, siyasi kimliği ve gelenekleri ile Sahravi halkının adaptasyonunun temel bir parçası, bu sınıf mücadelesi süreçlerinin ışığında şekillendi.

1973’te, Pan-Arap ve sosyalist milliyetçi temeller üzerinde, İspanya’nın kovulması ve Batı Sahra’nın bağımsızlığını kazanması için savaşmak üzere Polisario Cephesi kuruldu. 1975’te diktatör Francisco Franco’nun ölümünden sonra İspanya, Afrika’da kontrolü altındaki son Avrupa kolonisini terk etti. Bunu, Sahravi topraklarını işgal eden ve her biri için sırasıyla %70 ve %30 olmak üzere parçalara bölen Fas ve Moritanya ile anlaşarak yaptı. Silahlı Polisario, yeni işgalcilere karşı verilen halk ayaklanmalarına ve savaşa öncülük etti ve 1976’da -80 ülke ve Afrika Birliği tarafından tanınan- Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’ni ilan etti. 1979’da Polisario, işgal altındaki topraklardan çekilen, ancak Fas’ı yenemeyen Moritanya’ya karşı zafer kazandı. 1981’de Alaui monarşisi İspanyol ve Fransız emperyalizminin müttefiki olan Fas hükümeti, tahkimatlar ve kara mayınlarıyla 2.500 kilometrelik çöl boyunca Utanç (Fas) Duvarını inşa etti. Nüfus ikiye bölündü: kendi topraklarında kalabilenler ve Cezayir’in Tindouf kentinde bulunan ve El Aaiún, Auserd, Smara ve Dakhla adlarını taşıyan mülteci kamplarında sürgüne zorlananlar. Nüfusun diğer bir kısmı Avrupa’da, özellikle İspanya’da yaşıyor.

Çatışma, Birleşmiş Milletler’in kendi kaderini tayin referandumu düzenleme sözüne dayanarak ateşkesin imzalandığı 1991 yılına kadar sürdü. Dekolonizasyon sürecinin henüz tamamlanmamasından Birleşmiş Milletler Batı Sahra Referandum Misyonu (MINURSO) sorumludur. Aslında BM, ABD ve Avrupa Birliği, referandum yerine Fas ile müzakereci çözümler arıyor. Bu esnada, Avrupa ülkeleri ve Fas ile bağlantılı şirketler, diğer işletmelerin yanı sıra Batı Sahra’nın deniz kaynaklarını ve fosfatını yağmalıyor.

Ekim 2020’de, kitlesel bir yürüyüş Sahravi servetinin yağmalanmasını durdurmak için Guerguerat sınır kapısını kapattı. 13 Kasım’da Fas Krallığı ordusunu harekete geçirdi ve 1991 ateşkesini ihlal ederek protestocuları bastırdı. Bu, Polisario Cephesini güçlerini seferber etmeye ve bir savaş durumu ilan etmeye yöneltti. O andan itibaren, savaş benzeri çatışmalar, diplomatik anlaşmazlıklar, bölgesel aktörlerin yeniden düzenlenmesi, yabancı güçlerin aktif müdahalesi ve AB’de, özellikle İspanya Devletinde, Sahravi eylemlerinin damgasını vurduğu yeni bir durum ortaya çıktı. Gençlik, özgürlük ve topraklarının geri alınması için yeni bir Sahravi atılımı gerçekleştirdi. Otoriter rejimler ve kapitalizmin korkunç yaşam koşullarından hesap soran Arap Baharı, 2019 yılında meydana gelen isyan dalgasıyla birlikte birçok halkın tarihsel mücadelesi de canlandı.

Amerika Birleşik Devletleri, İsrail, Fransa ve Avrupalı ​​güçler Fas’ın gaspını desteklerken, Arap ulusları bunları görmezlikten geliyor. Eski Başkan Donald Trump, Fas’ın İsrail Devleti’ni tanıması ve onunla tam diplomatik ilişkiler kurması karşılığında Fas’ın “egemenliğini” tanıdı ve bu da Fas’ı Siyonistleri destekleyen dördüncü Arap ülkesi yaptı. Bu durum; İsrail’in ekonomik, siyasi ve askeri olarak ödüllendirildiği bir başka Filistin ihanetidir.  İspanya “PSOE-UP ilerici koalisyonu” hükümeti hala yasal bir konuma sahipken Batı Sahra’nın yönetim gücü olarak sorumluluklarını göz ardı etmesiyle utanç verici bir rol oynuyor. Fas ile sürtüşme ve çelişkilerle dolu bir ilişki sürdürmekle birlikte, ülkeyi ayrıcalıklı bir ortak ve Afrikalı göçmenlerin geçişini engellemek için “AB dışındaki jandarması” olarak elinde tutuyor. Rusya Federasyonu, BM kararlarına uyum konusunda farklı çıkarlarla açıklamalarda bulundu. Bununla birlikte, Kral 6. Muhammed ve Putin, Fas’ı Rusya’nın Afrika’daki en önemli üçüncü ve Arap dünyasındaki en önemli ikinci ortağı olarak sıralayacak büyüklükte kazançlı ticari anlaşmalara sahiptir. Rusya’nın stratejisinin bir parçası da Afrika kıtasındaki çıkarlarını genişletme ve Akdeniz’de ilerlemedir.

Çatışmanın yoğunlaşmasıyla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği Genel Mahkemesi’nin bir kararı,  üye ülkelerin Fas ile imzaladığı tarım ve balıkçılık anlaşmalarını iptal etti. Bunu, Sahravi halkına fikir sorulmadığını savunarak ve bir muhatap olarak Polisario Cephesi’nin meşruiyetini kabul ederek yaptı. Bu karar, AB’yi oluşturan 27 ülkenin büyükelçilerinin Adalet Divanı’nda itiraz edeceklerini açıklamalarına neden olan yıkıcı bir karar oldu. Bu nedenle cezayı Adalet Divanı’nda temyiz edeceklerini açıkladılar. AB ve Fas, ikili ilişkilerinin kararla bozulmaması yönündeki ortak arzuyu dile getirdi. Avrupa emperyalizminin kurumsal hattında: samimiyetsizlik, haklı Sahravi davasındaki çelişkiler ve Mağrip’teki mevcut gergin durum ile  diplomatik ilişkilerin kesilmesinden bu yana Fas ve Cezayir arasında savaş benzeri bir çatışmaya yol açabileceği korkusunun bir karışımı hakim.

Geçmişteki olaylardan çıkarılabilecek sonuçlar, bugün siyaseti anlamak için bir rehberdir. Pan-Arap milliyetçiliği, büyük anti-emperyalist mücadelelere öncülük etti ve bazı kısmi ilerici tedbirler aldı. Ancak hiçbir zaman kapitalist sömürü ve baskı sisteminden kopmayı önermediği için, kendisini emperyalizmin bir kesimiyle bağlantılı otoriter rejimlere sahip burjuva devletleri yeniden inşa etmekle sınırladı. Derin bir değişimin olmamasının yol açtığı hayal kırıklığı, pan-Arap milliyetçiliğinin halk desteğini kaybetmesine neden oldu. Benzer, bir şey, emperyalizmle müzakere eden Yaser Arafat gibi liderlerin başına geldi: İsrail Devleti’ni toptan reddetme pozisyonunu bir kenara bıraktı ve Filistin mücadelesini zayıflattı.

Filistin ve Batı Sahra’nın davası, halklarının güçlü düşmanlara; emperyalistlere, Siyonistlere, monarşilere ve hain liderlere karşı gösterdikleri kahramanca mücadeleyle benzerdir. Uluslararası Sosyalist Birlik, bu halkların topraklarını geri alma, işgalcilere karşı zafer kazanma ve emperyalist müdahaleye karşı mücadele etme davasının safında sağlam bir şekilde durmaktadır. Sahravi halkının kendi kaderini tayin etme hakkını talep edenlerle dayanışma içinde en geniş eylem birliğini yükseltiyoruz. Aynı zamanda, Batı Sahra’da ve bölge çapında tüm halkları sömürü ve baskıdan kurtarmanın tek yolu olarak işçilerin iktidarda olduğu tüm Mağrip’te özgür bir sosyalist cumhuriyetler federasyonu programını savunuyor, sosyalist devrimi teşvik etme ihtiyacını gündeme getiriyoruz.

Yukarıdakilerin tümü göz önüne alınarak ISL 1.Dünya Kongresi şu kararları almıştır:

  1. Batı Sahra’nın talepleri için hareket etmek; baskının, zulmün ve Sahra halkının insan haklarının ihlalinin reddi için en geniş eylem birliğini teşvik etmek; utanç duvarının ortadan kaldırılması için, Polisario Cephesi’nin askeri zaferi ve Sahravi halkının işgalcileri işgal altındaki topraklarından sürmesi ve kendi kaderini tayin sürecinin gerçekleştirilmesi için seferber olmak; Batı Sahra’nın doğal kaynaklarının yağmalanmasına ve emperyalist güçlerin müdahalesine son vermek; soykırımcı İsrail Devleti’ni tanımamak; Sosyalist devrim yolunda Sahravi ve Filistin halklarının taleplerini savunmak ve halkların birliği için hareket etmek. 
  2. Uluslararası Sosyalist Birlik tarafından desteklenen Sahravi taleplerini desteklemek için sistematik kampanyayı genişletilecektir. Fas Büyükelçilikleri ve emperyalist diplomatik elçilikler önünde yapılan çağrılara katılmak ve/veya bunun çağrısını yapmak şeklinde eylemler örgütlenecektir. 
  3. Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’ni henüz tanımamış olan hükümet ve devletlerden Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’ni tanımalarını talep ediyoruz.
  4. Hem İspanya’da hem de Cezayir’deki mülteci kamplarında düzenlenen uluslararası dayanışma etkinliklerine delegasyonlarımız katılım sağlayacaktır, gençlerin aktif desteği sağlanacaktır.
  5. Sultana Khaya’nın, ailesinin ve Sahravi halkının Faslı işgalciler eliyle maruz kaldığı saldırı ve tacizlerin artmasına karşı başlatılan uluslararası kampanyaya destek olunacaktır.
  6. Batı Sahra’nın işgal altındaki topraklarında insan hakları ihlallerini araştırmak için bağımsız uluslararası gözetmenlerin ziyaretini talep ediyoruz.
  7. Malaga’da düzenlenen Gençlik Forumu’nda gündeme getirilen ve tarihleri ​​henüz kesinleşmeyen uluslararası gösterilere katılma kararı alınmıştır.
  8. Fas ve İsrail arasındaki askeri birlik anlaşmalarını; Mağrip ve Afrika’daki soykırım devletinin varlığını reddettiğimizi ilan ediyoruz.
  9. Sahravi halkının haklı davasının propagandasını yapmak için işçi sınıfına, halka ve genç aktivistlere yönelik özel materyaller ve toplantılar organize edilecektir.

ISL 1. Dünya Kongresi Belgeleri:

1-Tüm Dünyada Sınıf Mücadelesi Yükseliyor, Bu Krizi Kapitalizmin Son Krizi Yapmak İçin İleri!

2-İki Yıllık Pandemi Sürecinden Sonra Kapitalist Dünya Ekonomisi

3-ISL Tüzüğü

4-Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mücadelesi ve 8 Mart 2022 Kampanyası Kararları

5-Sosyo-Çevresel Mücadeleler Bildirgesi

6-Otoriterlik ve Faşist Tehlike Hakkında Bildirge

7-Latin Amerika Bildirgesi

8-Ortadoğu Bildirgesi

9-Güney Asya ve Afganistan Bildirgesi

10-Avrupa Bildirgesi

11-Doğu Avrupa (Eski Sovyetler Birliği) Ülkeleri Hakkında Bildirge

12-Batı Sahra Bildirgesi

13-Nikaragua Bildirgesi

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı