Sosyalizm Kazanacak!
/ Emekçiden / Röportaj: Koronavirüs Salgını ve Diziler Devam Ederken Set Emekçileri Neler Yaşıyor?

Röportaj: Koronavirüs Salgını ve Diziler Devam Ederken Set Emekçileri Neler Yaşıyor?

on 24 Mart 2020 - 08:06 Kategori: Emekçiden

Sosyalist Gündem olarak Mikrofon Emekçilerde röportaj dizimizde bu kez salgın tehlikesine rağmen hayatları hiçe sayılan ve sömürünün en ağır şekilde yaşandığı set emekçilerine mikrofon uzattık.

S.G.: Hiç bilmeyen insanlara bilgi vererek başlayalım, bir set çalışanı gününü nasıl geçiriyor? Evden çıkıp sete gidene kadar ve çalışma saati boyunca neler yapıyor?

Sete gitmek için Anadolu Yakası (Kadıköy)  ve Avrupa Yakası (Mecidiyeköy) olarak iki noktada servisler var. Ben servise gitmek için bir-bir buçuk saat önceden evden çıkıp Kadıköy’e gidiyorum. Eğer set Anadolu yakasına daha yakınsa Kadıköy’den direkt sete geçtiğim de oluyordu. Çalışma süresi sete gittiğimizde başlıyor. Sendikamız en fazla 12 saat / 5 gün çalışma süresi olması gerektiğini söylüyor ama bağlayıcılığı yok ve bir yapım dışındaki hiç bir yapım şirketi bu kurala uymuyor. Bizim bazen 16 saat bazen 12 saat oluyor, çok nadir de olsa bazen 8 saat oluyor. Ama genelde 12 saatin üzerinde çalışıyoruz. Benim çalıştığım sette son üç-dört bölüm haricinde haftada altı gün çalıştık. Set bittikten sonra yani saat akşam 22.00’dan sonraysa servis herkesi evine bırakıyor, sabahki gibi sadece belirli noktalara değil, herkesi evine kadar dağıtıyor. Ama bu da çalışma süresinden sayılmıyor. Sete paydos ettiğimiz saatten itibariyle 10- 11 saat çalışmayı bırakıp ertesi güne set saati veriyorlar. Yani çalışma saatlerimiz düzenli  değil. Mesela gece 12’de set bittiyse en erken sabah 10-11’de yine set veriyorlar. Mesela sabah 11’deki set için ben sabah 8’de kalkmak zorunda oluyorum. Ya da set gece 12’de bittiyse eve gelmem gece 1’i 2’yi buluyor. Aslında evde geçirdiğim süre zarfı 6 saat. Çalışma saatlerimiz hiç iyi değil. Bununla ilgili bizim sette bulunan iş güvenliği uzmanıyla konuştuğumuzda onun da verdiği cevap sendikanın belirlediği bir saat aralığı var ama hiç bir yapımcı bunu uygulamıyor, kabul etmiyor.

S.G.: Set çalışanları tehlikeli iş koluna giriyor, sizin sektörünüzde COVİD-19 ile ilgili nasıl önlemler alındı ?

Biz yeri geliyor havada, yeri geliyor inşaat tepesinde, yeri geliyor  yanıcı maddelerle çalışıyoruz. Bu yüzden iş kolumuz ‘tehlikeli sınıflar’a giriyor.

Pazartesi günü bizim iş kolunda ki sendikalar ve meslek örgütleri #SetleriDurdurun çağrısı yağtı. Pazartesi günü sete gittiğimizde kahvaltıdayken setin paydos olduğunu, yapımcılarla görüşmeler yapılacağını, setin olup olmayacağının haberinin verileceği söylendi. Ertesi gün yani Salı günü çalışmadık; fakat çarşamba günü bizi tekrar sete çağırdılar. Sete gittiğimizde de çalışma alanlarımızın dezenfekte edildiği, sette maksimum 10 kişinin yanyana olacağını, ki zaten minimum 10 kişiyle bir sahne çekiliyor, yönetmenin bundan haberinin olduğu söylendi. (Setler çok kalabalık ortamlardır. 70-80 kişilik bir ekipten bahsedebiliriz.) Mesela kostümcü işi yoksa dışarıda bekleyecek, ışıkçı ışığını yaktıktan sonra dışarı çıkıp bekleyecek, ekstra bir şey olduğunda reji çağıracak dendi, öyle de oldu. Bunun dışında her yere dezenfektan konuldu, maske ve eldiven dağıtıldı, maske ve eldivensiz çalışılmaması gerektiğini söylediler. Aslında tam anlamıyla önlem aldıkları söylenemez. Bazen sahne gereği oyuncular birbirlerine sarılıyor, birbirini öpüyor, çocuk oyuncular var, yaşlı oyuncular var. (Çocuklar ve yaşlılar risk grubunda) Ama bizim sette oynayan bir oyuncu vardı yakını tedavi gören, direkt setten izin aldı ve senaryodan çıkarıldı 10 bölüm için. Yaşlı bir oyuncumuz vardı o da keza öyle. Senaryoda değişikliğe gidildi çalışılacak diye. (Bu esneklik kamera önüne sağlanırken kamera arkasına sağlanmaz.) Normalde dizilerde iki ekip çalışır; çarşamba günü çalıştık, perşembe günü diğer ekip çalıştı, cuma günü iki ekip de çalışacakken dediler ki çalışma olmayacak arkadaşlar 2 hafta ara veriyoruz. Sendikanın kararından ziyade bence oyuncular ve yapım korktuğu için ara verilmiş olabilir. Çarşamba günü sete gittiğimizde mesela uygulayıcı yapımcımız “Biz yapımcıyı da çağırdık seti görsün diye.” Sanırım uygulayıcı yapımcı zaten çalışmak istemiyordu, yapımcı tarafından biraz daha çalışılması gerektiği konuşuluyordu. Mesela başka bir arkadaşımla konuştuğumuzda onların setinin devam ettiğini öğrendim. Önlemler de aşağı yukarı bizimkiyle aynı. İşin ironik kısmı arkadaşımın dizisinin başrolü sağlık bakanlığının reklam yüzü oldu, evde kalın,  14 gün kuralına uyun, ellerinizi yıkayın çağrısı yaptı. Ama arkadaşlarımız ve başrol oyuncusu sette çalışmaya devam ediyor :)

S.G.: Bazı yapım ve tv kanallarının çekimleri durdurduğunu biliyoruz ama hala durmayan setler var. Siz hala çalışıyor musunuz? Ya da ne zaman setiniz durdu?

Pazartesi sendikalar açıklama yaptı. Pazartesi biz setteyken öğrendik bu durumu. Pazartesi ve Salı çalışmadı yani. Çarşamba günü çalıştık, Perşembe ekibin bir kısmı çalıştı ve Cuma günü çalışmadık ve 2 hafta çalışmayacağımız söylendi. Hala çalışan setler var sanıyorum 40 dizinin 9’unun çekimi devam ediyor.

S.G.: Sektördeki bir çok meslek örgütü #çokgeçolmadan ve #setleridurdurun kampanyası yaptı oldukça da duyuldu. Sizin iş kolunuzda ki örgütlülüğünüz nedir? Sendikanızın ya da meslek örgütünüzün bu konuda çağrıları ne kadar etki yarattı sizce?

Sektördeki birçok meslek örgütü, sendika çağrı yaptı çok geç olmadan ara verilsin, setleri  durdurun diye ve tabi bu bir farkındalık oluşturdu. İzleyici kitlesi ve çalışanlar açısından. Aslında eskiye göre sendikaların bir yaptırım gücünün olduğu söyleniyor. Ama tabi bir farkındalık oluşunca yapımcıların da eli kolu bağlandı. Aslında sendikalardan çok oyuncular etkiliyor, oyuncular çalışmak istemediği zaman yapımcıların eli kolu daha çok bağlanıyor. Bizim sendikalar da biraz yeni yeni güç kazanmaya başladı. O yüzden biraz eksikler, setlere gelip gitmeleri gerekiyor; ama ne kadar gelip gidiyorlar bilmiyorum. Tabi meslek örgütlerinin, sendikaların açıklama yapması çok önemliydi ama bağlayıcılığı biraz daha yapımcıda kalıyor.

S.G.: Bildiğimiz kadarıyla genelde set çalışanları hatta oyuncular ödemelerini geriden alıyorlar, şuan da ne kadar ödemenizi geriden alıyorsunuz ve çalışmadığınız süreçte ihtiyaçlarınızı nasıl karşılayacaksınız? Yapımcınız bu konuda size ödeme yapacak mı?

Set çalışanları ödemede ikiye ayrılıyor.  Bir kısmı  aylık alır bir kısmı da bölüm başı çalışır. % 80’i bölüm başı çalışır. Aylık ödeme alanların bölümün yayınlanıp yayınlanmasıyla bağı olmuyor. Ödemesini genelde almış oluyor. Ama bölüm başına ödeme alanlar için aynı rahatlık söz konusu değil. Bölüm başı çalışanlar 6-7 bölüm geriden ödeme alır. Şuan hazır çekilmiş 3-4 bölüm varsa bunun ödemesi alınır ama o bölümler bitince de ne olacağını bilmiyoruz. Yapımcılar da bununla ilgili bir açıklama yapmadı.  Zaten ara iki hafta olarak denildi bize. Şu an geriden gelen ödemelerle yaşamaya çalışacağız ama sonra ne olacak bilmiyoruz. Bir yandan sağlığımız için setlerin durdurulmasını istedik; ama bir yandan da nasıl geçineceğimiz konusunda endişelerimiz oldu. Sonuçta virüs daha çok yayılırsa ve sezon kapanırsa faturamızı, kiramızı nasıl ödeyeceğiz bilmiyoruz. Bizim için belirsiz bir süreç var. Aylık ödeme alan bir arkadaşım var; ona sigortanı kendin ödemen lazım diye bir şey demişler. Aslında oldukça çok güvencesiz çalışıyoruz.

S.G.: Oyuncularla set çalışanlarının arasında ciddi farklar var ancak siz olmazsanız ekranlar boş kalacak. Bu anlamda aranızda farklılıklar çok görülüyor mu?

Oyuncularla set çalışanları arasında maddi manevi olarak çok büyük bir fark var.  Tamamen                       sınıfsal farklılık var. Çok kötü koşullarda sağlıksız ortamda çalışıyoruz. Asgari ücretin üzerinde çalışıyoruz ama tamamen düzensiz saatler ve güvencesiz şekilde çalışıyoruz. Ya da set çalışanının yerini başka biri hemen doldurabilir ama oyuncu için bu durum söz konusu değil.

S.G.: Set işçisi olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Sadece set çalışanlarının ya da oyuncuların setleri durdurun demesi yetmeyecek.  İzleyicinin de bize destek olması lazım. Düşünebiliyor musunuz; RTÜK Başkanı yaptığı açıklamada, insanlar evde durduğu sürece dizi izleyecek. Emeğinize sağlık diyor. Burada bizim hayatımız hiçe sayılıyor.  Burada RTÜK bizim çalışanlarımız sağlıksız koşullarda çalışıyor setleri durdurun demeli. Bir yandan başrol oyuncusuyla kamu spotu çekiliyor, diğer yandan dizi-film çekimlerine devam edilsin deniyor.  Emin olun ki aylar boyunca izlenecek o kadar çok dizi – film mevcut ki yenilerine ihtiyaç yok. Biz hayatta kalmak için çalışmak zorundayız ama diğer türlü sete gidersek risk.  Sonuçta ben genç  biriyim ama ailemle yaşıyorum ve onlarda risk grubu içindeler. Taşıyıcı olabilirim. Sadece sette olmaktan da bahsetmiyorum, işe gidene kadar bir çok insanla ulaşım aracında temas halinde bulunuyoruz. Kalabalık ortamda çalışıyoruz. Bu yüzden setlerin durdurulması doğru bir karar oldu. Burada asıl mesele devletin yaptırım uygulaması gerekiyor. Sonuçta çok fazla rekabet var sektörde.  Biri bitirmezse diğeri de bitirmiyor seti, iş yapımcıya kalıyor. Ama kanallar yayınlamayacağım hiç bir diziyi derse yapımcı da seti durdurur.  Mesela TRT dizileri durdu, ama başka özel kanallarda devam ediyor.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı