Home / Yazarlar / Türkiye'nin Anatomisi ve Bir Asırlık Çınar- Derya Koca

Türkiye'nin Anatomisi ve Bir Asırlık Çınar- Derya Koca

Barbaros Åžansal’ın başına gelenler bu ülkenin anatomisi niteliÄŸinde. Yılbaşı gecesi bir video çeken ve çektiÄŸi videoda AKP Türkiye’sini eleÅŸtiren Barbaros Åžansal “Bokunda boÄŸul Türkiye” diyerek videoyu bitirmiÅŸti. Akabinde, bulunduÄŸu KKTC’den sınırdışı edilen Åžansal havalimanında linç edildi ve tutuklandı. Adım adım bu olay Türkiye’nin içinde debelendiÄŸi atmosferin özeti gibi…

Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür demişler. Yani insanın en büyük zayıflığı unutmasıdır demişler. Bugüne bakarken beşer hafızasını da tazelemekte yarar var. Bu, sürpriz sonla biten bir yazı değil. Kederine gömülüp çıkış yolunu unutanlara bir çağrı.

KutuplaÅŸma

Barbaros Åžansal AKP’den rahatsız. YaÅŸam tarzına yönelik saldırılardan, siyasal İslam’ın ülkeyi yaÅŸanmaz hale getirmesinden ve videoda iki kez tekrarladığı gibi sefalet,tecavüz, yolsuzluk ve rüşvetin böylesine doÄŸal karşılanmasından rahatsız. Ancak kullandığı dil bu ülkenin kaderini deÄŸiÅŸtiren bir baÅŸka tonu içeriyor: kutuplaÅŸma. Åžansal, klasik bir tepkisellikle milyonları aÅŸağılayan bir dille “bunun sorumlusu sizsiniz ve ben sizden nefret ediyorum” diyor aslında. DiÄŸer bir deyiÅŸle, ülkenin içinde bulunduÄŸu durumu kutuplaÅŸma üzerinden yaratan AKP’nin ekmeÄŸine yaÄŸ sürerek yeni düşmanlar yaratmasına yardımcı oluyor.

Sorunu doÄŸu tespit etmek gerekir: AKP’nin baÅŸarısı muhalefetin baÅŸarısızlığının bir sonucudur. Ve AKP’ye oy verdiÄŸi için aÅŸağılayıcı bir dile maruz bırakılan milyonlarca kent yoksulunu, emekçiyi senin yerin burası diye çağırdığınız bir alternatif yoksa AKP kazanmaya devam edecektir. Bu baÅŸarının anahtarı da bugün bölük parça olmuÅŸ toplumsal yapının yegane çimentosu olabilecek emek, yani sınıf siyasetidir.

 Siyasi Kültür Baştan Yazılıyor

Aslında üst sınıflara mensup ve ülkenin tehlikeli gidiÅŸatından olabildiÄŸine az etkilenme ÅŸansı olan bir azınlığın mensubu olarak Barbaros Åžansal, bir anda nefretin odağı haline getirildi. AKP Türkiye’sinde AKP olaÄŸanüstülüğü olaÄŸanlaÅŸtırdığı ve bu gerilimi yaÅŸattığı ölçüde ayakta kalabiliyor. Ülkenin siyasi kodlarını baÅŸtan yazıyor.Nefret, linç kültürü ve geniÅŸ kesimleri bu tepkisellik etrafında kenetleme AKP’nin vazgeçemeyeceÄŸi bir yöntem. Çünkü iÅŸler iyi gitmiyor. Ekonomi tepetaklak. BaÅŸkanlık gündemine AKP’nin kendi tabanının bile yeterince destek vermediÄŸi biliniyor. Referandum sürecine bile uluslararası baskı ve gayrı meÅŸru durumu göğüslemek pahasına OHAL ile girilecek. Ohalde, AKP’nin gündemi sıcak ve gerilimi en yukarıda tutması ÅŸart. 

Kürt sorununda istediÄŸi atı onayan AKP, vekilleri tutukladıktan  ve belediyeleri ele geçirdikten sonra daha fazla bu konuda gündem yaratamıyor. Yeni gündem ihtiyacı, ülkenin en hassas noktalarına dokunan çok tehlikeli alanlar oluyor: yılbaşı kutlamaları, laiklik, mahallelerde çalışma yapan sosyalistler… Yani AKP’nin en çok beslendiÄŸi kutuplaÅŸma gündemleri ülkeyi pimi çekilmiÅŸ bir bomba; toplum gerildikçe geriliyor. 

Reina’daki katliamı, 10 Ekim katliamını, Şırnak’ın yakılıp yıkılmasını ve daha nice acıyı sevinçle karşılayan  kutuplaÅŸma üzerine kurulu korkunç bir bölünme yarattı.  Halep’teki Selefi oyunlarını bir Sünni Arap olarak göze sokan Hüsnü Mahalli gibi kalıplara uymayan bir gazeteci iseniz tutuklanır hale geldiniz. Sıradan bir kahvehanede siyasi ajitasyon yapan bir sosyalistseniz bir günde ülkenin gündemine ve hedefine oturtuluyorsunuz. Ertesi gün böylesine basit ve demokratik bir siyasi faaliyeti nedeniyle için tutuklanmak iÅŸten bile deÄŸil. Vurgusu laiklik olan her malzeme AKP’nin bugünkü hedefleri ile uyuÅŸtuÄŸu ölçüde en aÅŸağılık saldırılara maruz kalabiliyor.  Aleviler, Kürtler ve laikler  kısacası muhalifleri yani AKP ile uzlaÅŸma imkanı olmayan “milyonları” sahipsizlik ve yalnızlık hissine sürükleniyor. Yalnız milyonlar! İstese yeri yerinden oynatacak bir güçten bahsediyoruz.

Barbaros Åžansal, böyle bir atmosferde  saldırıya uÄŸradı. Dahası, konuÅŸan böyle ibretlik hale getirilir mesajı  veriliyor. Medyada en aÅŸağılık ve satılmış ağızlar linç çaÄŸrısı yapıyor. Uçaktan iner inmez organize olmuÅŸ bir linççi güruh küfürlerle saldırıyor. ‘Sizi bulur, cezanızı veririz; cümle aleme ibret ederiz’ mesajı çok net. 

Tutuklama Furyası

 Barbaros Åžansal, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aÅŸağılama” suçundan tutuklandı. Üstelik kin ve düşmanlık dolu saldırının hedefi haline getirildikten sonra. Atilla TaÅŸ gibi popüler bir popçunun ve Ahmet Şık gibi FETO’nun düşmanı bir gazetecinin FETÖ’den tutuklandığı bir ucube sistemde durum ÅŸaşırtıcı deÄŸil. Toplumun gerilen sinirleri bu kadar adaletsizlik karşısında elbette tepki üretiyor ancak karamsarlık da üretiyor.  Tutuklama furyasının en temel amacı da ilkini bastırıp ikincisini öne çıkarmak. AKP, iÅŸini ÅŸansa bırakmaz. Referandum öncesi geniÅŸ kitlelerde “yolun sonuna geldik” hissini yükseltecek adımlar, aktif bir baÅŸkanlık karşıtı refleksin çıkmasını engellemek üzere bilinçli bir ÅŸekilde atılıyor. Bombalardan, diktadan yorulmuÅŸ, umutsuzluÄŸa teslim olmuÅŸ ve yenilmiÅŸlik hissi ile teslim alınmaya çalışılan  toplumsal muhalefetin aslında çok güçlü olan köklerine saldırılıyor. 

AKP, her ÅŸeye kadir deÄŸil. Aslı ErdoÄŸan’ı müebbetle yargılarken serbest bırakmak zorunda kalıyor. Binlerce kamu emekçisini FETÖ’cü diye bir gecede iÅŸinden ederken teker teker geri almak zorunda kalıyor. “Büyüme” hayalleri ile yoksulları uyutmaya çalışırken dolar her güne rekor artışla baÅŸlıyor.  Medya gücü sayesinde AKP’nin gücü ve baÅŸarılı gibi göstermeye çalıştığı pek çok iflas etmiÅŸ politika vitrine konuyor. Bu bombardıman, kendi baÅŸarılı ve güçlü olduÄŸumuz yanları en baÅŸta bize unutturmakla görevli. Üstelik artık hiçbir konuda yönetemeyen bir iktidardan söz ediyoruz.

Enseyi karartmak yok. Sarayında milyonların geleceÄŸini ipotek altına almaya and içmiÅŸ bir diktatörü durdurmak gibi bir sorumluluÄŸumuz var. Tarih unutmaz. Ekim Devrimi’nin ulu çınarının gölgesinde umudu yeÅŸertmenin zamanı.

Direnenlerin son sözü söylediğini ve tarihe altın harflerle yazıldığını 100 yıl önce Bolşevikler kanıtladı. Tıpkı onlar gibi kutuplaşmaları aşarak; tüm ezilenleri emekçiler etrafında kenetleyen bir politika bugün ihtiyaç duyduğumuz tek şey. Kışlık sarayı kuşatanlar, o gün büyük insanlığın diktatörleri devirmenin rehberini bize miras bıraktı. Saraylılara duyrulur.

Etiketlendi: