1 Mayıs Önerileri-Güneş Gümüş

Corona salgını ülkeyi ve dünyayı kasıp kavuruyorken “1 Mayıs’ın derdine düşmek de nedir” diye soranlar olabilir. Olabilir, ama böyle bir soru mevzunun hiç anlaşılmadığını gösterecektir. Uzun uzun anlatmaya gerek yok. Corona salgını diğer meseleleri bir kenara iterek ülkeler içerisindeki sınıfsal uçurumları gözler önüne serdi. Kar odaklı kapitalizmin işlemediği ve burjuva iktidarların insan hayatını değil piyasayı umursadığı bugün daha da billurlaşmış durumda. AKP, kendi bozuk düzenini sürdürmek ve tabii ki sermayeyi korumak adına emekçileri çalışmaya zorluyor. İşsiz kalanlara reva görülen kısa çalışma ödeneğini ya da aylık 1170 lirayı da bulamayan milyonlarca sigortasız çalışan ise tamamen açıkta.

Emekçi halk bugün halk sağlığı krizinin mağduru durumundayken bir yandan da ekonomik krizinin yükünü sırtlanıyor. Milyonlar işini kaybediyor, sonu belirsiz ücretsiz izin süreci ailelerin üzerine kabus gibi çöküyor. Emekçiler şimdilerde kredi kartına yüklenerek açlıktan kurtuluyorsa da yarınlar karanlığa açılıyor. Halk hastalanmadan, aç kalmadan corona belasını atlatmanın derdindeyken bankalar hala kredi borcunu yapılandırmak isteyenleri soymak peşinde. 

Bu şartlar altında emek cephesi, gelişmekte olan güçlü hoşnutsuzluk ve tepkiyi örgütlemek durumundadır. 1 Mayıs sürecini boş geçirmek corona günlerinde sermayeye hizmet etmek anlamına gelecektir. Diğer taraftan 1 Mayıs laf olsun yapılan, koordine edilmemiş yalıtık “işlerle” de geçiştirilemez. Tam tersine 1 Mayıs’ı güçlü, koordineli, talepli ve gündem yaratan bir tarzda örgütlememiz gerekiyor. Bunu sağlamak adına aşağıdaki önerileri solun ve emek örgütlerinin gündemine getiriyoruz: 

1. Emekçilere ve sol kamuoyuna, şartların elverdiği yöntemler etrafında, harekete geçileceği bildirilmeli ve 1 Mayıs iradesi ortaya konmalıdır. 1 Mayıs’la zirve yapacak bir kampanya için gerekli yol haritası için kollar sıvanmalıdır. 
2. Bunun için emek örgütleri ve sol kurumlar olarak birlikte hareket etmek ve koordinasyonu artırmak zorundayız. Vakit kaybetmeden sosyalist örgütler ve sendikalar uygun biçimlerde biraraya gelmelidir. Süreci 1 Mayıs’ta taçlanacak şekilde örecek güçlü bir kampanyanın planlanması gerekmektedir.
3. Salgın koşulları gereği 1 Mayıs mitingleri düzenlenemediğinden alternatif eylem biçimleri geliştirilmelidir. Bizim önerimiz 1 Mayıs akşamı belirlenen uygun bir saatte tüm ülkedeki emekçileri pencere ve balkonlardan ıslık ve tencere-tavalarıyla katılacağıbir ışık kapama eyleminin örgütlenmesidir. KESK, DİSK, TMMOB ve diğer sol bileşenler böyle bir 1 Mayıs için bir araya gelirse bunu muhalif ulusal medya tüm ülkeye duyuracak ve büyük bir katılımın sağlanması mümkün olacaktır. Bu da 1 Mayıs’ın tüm Türkiye’de çok güçlü bir şekilde geçmesi anlamına gelecektir. 
4. Önümüzdeki 2 haftayı Corona’ya karşı emekçi taleplerini işlemek ve eylemi örgütlemek için değerlendirmeliyiz. Sokak yazılamalarından ulusal muhalif haber kanallarına, sosyal medyadan internet haberciliğine uzanan kanallarda bu eylemi ve kampanyayı duyurmak ve katılımı örgütlemek gerekmektedir. 
5. 1 Mayıs günü ve öncesinde ses araçları ile marşlar ve taleplerle emekçinin sesini yükseltmek; 1 Mayıs ve mücadele atmosferi yaratma ihtimali zorlanmalıdır.
6. Bu kampanya 1 Mayıs’ta sonlanacak bir çalışma olarak görülmemeli; emekçilerin Corona ve etkilerinden korunması için hayati olmayan işkollarında bir genel grevin ve genelleşmiş mücadele biçimlerinin örgütlenmesinin imkanlarının yaratılmasına çalışılmalıdır.

1 Mayıs