Sosyalizm Kazanacak!
/ Gündem / Yeni Bekçi Kanunu Hangi Yetkileri Getiriyor? – Av. Engin Kara

Yeni Bekçi Kanunu Hangi Yetkileri Getiriyor? – Av. Engin Kara

on 3 Şubat 2020 - 13:42 Kategori: Gündem
Engin Kara

Av. Engin Kara

Şimdiye kadar TBMM İçişleri Komisyonu’nda görüşülen ve komisyondan geçen teklife göre 772 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu yenilenerek bekçilere yeni yetkiler verilecek. Şimdi teklifin Genel Kurul’a gelmesi bekleniyor.

Dikkat! Bazı basın organlarında “komisyondan geçti” ifadesi sanki teklif kanunlaşmış gibi bir algı yaratılarak sunuluyor. Kanun henüz çıkmadı, sadece komisyondan geçti ve henüz meclis tarafından kabul edilmedi.

Durdurma Yetkisi

Yeni kanun teklifinin 7. maddesi bekçilere verilecek olan “Durdurma ve Kimlik Sorma” yetkisini kapsıyor. Bekçiler şu durumlarda kişileri ya da araçları durdurabilecek:

Burada PVSK (Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu) 4/A maddesinde polislere tanınan durdurma yetkisinde bulunan “polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebep” ifadesi yerine sadece “makul bir sebep” ifadesinin kullanıldığı görülüyor. Bu durum uygulamada daha genişletilebilecek bir yasal durdurma yetkisinin arayışını ifade ediyor.

Benzer hükümler PVSK 4/A maddesinde de mevcut olmasına rağmen burada yer alan temel özelliğin, 2. fıkradaki “Süreklilik arz edecek, fiili durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz.” hükmünün pratikte her gün ihlal edileceği kuşkusuz!

Kimlik Sorma

Devamında bekçilerin – kendi kimliğini ibraz ettikten sonra ve durdurma ‘makul’ sebebini kişiye bildirdikten sonra! – kişilere durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilecekleri, kimliğini veya gerekli diğer belgelerin (örneğin ehliyet) ibrazını isteyebilecekleri düzenlenmiş.

Kimlik sormada önemli husus, bekçilerin (ya da polislerin) durdurma işlemi sırasında önce kendi kimliklerini ibraz etmeleri ve ardından durdurmaya yol açan makul sebebi açıklamaları gerekmektedir. Uygulamada bu kurala – talep edilmedikçe – hiç uyulmamakta ancak talep edildiği durumlarda genelde işlemi hukuka aykırı şekilde gerçekleştirmek isteyen polislerde alerji yaratmaktan başka bir işe yaramıyor. (Ancak talep ediniz. Defalarca sırf önce onların kimliklerini görmek istediğim için pes eden ve kimlik sorgulama işlemini yapmaktan vazgeçen polislerle karşılaştım.)

Yoklama Şeklinde Arama

Gelelim arama yetkisine. Maddenin 6. fıkrası ile bekçilere “silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphe”nin varlığında kişilerin üstünü el ile dıştan kontrol etme yetkisi veriliyor. Ancak dikkat, kişinin üzerindeki elbiselerinin (sadece gömlek-tişört değil montun dahil) çıkartılması ya da aracın dışarıdan bakıldığında görünmeyen bölümlerinin (torpido – bagaj gibi) açılması istenemez!

Kanun teklifinin gerekçesinde üst aramasına ilişkin “yoklama” ve “sıvazlama” şeklinde iki usul aktarılmış olsa da basına yansıyan haberlere göre kesintisiz el hareketleriyle boydan aşağı yapılan sıvazlama yetkisinin çıkartılarak sadece kabarık yerlerin kontrolü şeklindeki yoklama yetkisinin kalacağı anlaşılıyor.

Tutanak Vermek Zorundalar

Bu vekil şahıslar, bekçilere PVSK’da polise verilen yetkileri aktardıklarını ileri sürseler de polisler için mevcut bulunan kıstasların bazılarını yok edivermişler. Mesela bu 6. fıkraya denk düşen PVSK 4/A 6. fıkrada “Bu fıkra kapsamında yapılan araç aramalarına ilişkin olarak kişiye, arama gerekçesini de içeren bir belge verilir.” denmesine rağmen bu hükmün yenilenen Bekçi Kanunu’na aktarılmadığı görülüyor. Ama pek sevinmesinler zira bekçilerin bu madde kapsamındaki faaliyeti soruşturma işlemi niteliğindedir ve Ceza Muhakemesi Kanunu m. 169/2 “Her soruşturma işlemi tutanağa bağlanır.” demektedir. Bu maddeye göre bekçiler de tıpkı polisler gibi yaptıkları her kimlik sorma işlemini tutanağa bağlamak zorunda.

Zor ve Silah Kullanma Yetkisi

Bu kanun teklifi ile bekçilere özel olarak verilmek istenen bir diğer yetki ise “zor ve silah kullanma yetkisi”. Kanun teklifinde sadece PVSK m.16’ya atıf yapmakla yetinilmiş ve bekçilerin de polis ile aynı zor ve silah kullanma yetkisine sahip olacağı belirtilmiş.

Haftalık 40 Saatlik Çalışma

Bir madde de bekçilerin çalışma koşullarına ilişkin aktaralım. Kanun teklifinin 12. maddesi bekçilerin haftalık çalışma süresini 40 saat olarak belirliyor. İş Kanunu’na göre haftalık yasal çalışma süresinin 45 saat olduğu, gerçekte ise ortalamanın 60 saatin üzerine çıktığı dikkate alındığında bekçilere “kıyak” geçildiği görülecektir.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı