Sosyalizm Kazanacak!
/ Dünyadan / İranlı Sosyalist Ghader Anari ile Röportaj: Bıçak Kemiğe Dayanmış Durumda

İranlı Sosyalist Ghader Anari ile Röportaj: Bıçak Kemiğe Dayanmış Durumda

on 6 Ağustos 2018 - 15:36 Kategori: Dünyadan

 

Yılın ilk günlerinde kıvılcımı çakılan ve son beş gündür aralıksız devam eden protestolar üzerine İranlı sosyalist Ghader Anari ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sunuyoruz.

Sosyalist Gündem: İran’da yeni bir protesto dalgası başladı. Biz de ilgiyle bu süreci takip ediyoruz. En temel soruyla başlayalım: Halk ne talep ediyor? Bu protestolara kimler katılıyor?

Protestolar bu yılın başında başladı. Bu protestolar İran’daki reformculara yani İslami rejimin reformcu yüzü olan politikalara son demek. Halk artık bununla avunmak istemiyor. Devrimin üzerinden 40 yıl geçti ve artık halk gerçekten bıktı. Ufukta bir devrim gözüküyor. Halkın en temel protesto nedeni hayat pahalılığı. Yoksul insanların, işçilerin, öğrencilerin, öğretmenlerin yani emekçilerin katıldığı bir protesto dalgası. Öncekilerden farklı olarak belki de devrimden bu yana ilk kez rejimin kendi tabanındaki insanlar bıçak kemiğe dayandı diyor. Yoksulluk, geleceksizlik çok kötü. Esnaf siftah yapamıyor. Halk çözüm istiyor.

Sosyalist Gündem: Sadece ekonomik talepler mi var?

En önde gelen sorun işsizlik ve hayat pahalılığı. “İş, Ekmek, Özgürlük” bu protestolardaki öne çıkan sloganlardan. İşçilerin haklarını veren bir hükümeti istiyorlar. Maaşlar çok düşük.

Grev hakkı, itiraz etme hakkı, idamın kalkması, siyasi tutsakların özgür kalması, çocuk işçilerin olmaması, kadınların eşit ücret talebi. Ekonomik olarak bu istekleri de sıralayabiliriz ama bu istekler rejimin sınırlarını doğalında aşan istekler ve siyasi iktidarın başarısızlığını da ifade ettiği için aynı zamanda son derece de politik talepler. Bunun yanında laik olan, rejimle hiçbir zaman anlaşamayan, otoriter rejimden uzun zaman önce kopmuş büyük kitleler var.

Sosyalist Gündem: Protestolar nasıl örgütleniyor? Kendiliğinden bir hareket demek doğru mu?

Evet tam olarak öyle. Halk kendiliğinden örgütleniyor. Birbirlerine mesaj atarak toplanıyorlar. Hükümet, “ABD’nin, İsrail’in vb. dış güçlerin eli var, onlar karıştırıyor” diyor ama halk kendisi isyan ediyor.

Hükümet halkın haberleşmesini engellemek için interneti kapattı, Telegram ve Instagram’ı filtreledi. Uyduları çatılardan kaldırdılar, telefonları engellediler. Ama beceremediler, isyan devam ediyor, halk birbiriyle bir şekilde haberleşiyor.

Sosyalist Gündem: İran para birimi Tümen tarihinin en düşük seviyesinde. ABD Trump’ın deyimiyle “tarihte eşi görülmemiş bir ambargo” başlatacağını ilan etti. Ekonomik bunalımı halk kendi yaşamında nasıl deneyimliyor?

Tümendeki büyük düşüş esnafı çok etkiledi. Hatta pazarlarda (Bazaar) gün boyu kimse alışveriş yapamıyor, mallar depolarda dolu, satılamıyor. Fabrikalar yeni mal satamadıkları için işleri yavaşlatıyor, işçileri çıkarıyor. Bu da işsizliği artırıyor.

Ambargo başlayınca sıranın memurlara geleceğini tahmin ediyorum. Yani memurlara maaşların ödenmesinde sıkıntı başlayabilir.

İran’da iki milyon civarı Afgan işçi var. Para değer kaybettikten sonra ailelerine para gönderemeyecekleri için onlar da zor duruma düştü. Bazıları ülkeyi terk etti.

Dolar şu an yaklaşık 11.000 tümeni aştı ve giderek yükseliyor.

Sosyalist Gündem: İran’da 2009’da ve 2017’nin sonunda da halk sokağa çıkmıştı. Özellikle 2009’daki oldukça kitleseldi. Bu yılın başındaki protestolarda da ciddi bir ses çıktı. Kayıplar yaşandı. Yakın zamanda da esnafın (Bazaar da denilen) ve molla rejiminin tarihsel tabanı sokağa döküldü. Hatta 2009’daki protestolara katılmayan azınlıklardan (Azeriler, Kürtler, Beluçlar gibi)  da bugünlerde ciddi biçimde ses yükseliyor. Bugün başkente sıçrayan protestoların bir farkı var mı? Sınıfsal dinamikleri neler?

2009’daki isyan oy çalmaya karşı bir protestoydu. Ahmedinecad’a karşı bir protestoydu. Sistemin ılımlı yüzleri olan Mir Huseyni Musevi ve Kerrubi de itiraz etmişti. O protestolar daha orta sınıf protestosuydu. Azınlıklar meselenin kendileriyle alakalı olmadığını duyurdular ve 2009’da seslerini çıkarmadılar. İşçilerden de çok az kişi vardı.

2017’nin sonundan itibaren başlayan protestolar ise işsizlerin, yoksulların protestosuydu ve hala devam ediyor. Sınıfsal talepler azınlık emekçilerini de kapsıyor. Herkes iş, özgürlük istiyor. Bu yüzden azınlıklar içerisindeki emekçi damar da duracak değil.

Sosyalist Gündem: Sokağa çıkanların siyasal eğilimleri neler? Şahçılığın muhalif kesimler içinde popülaritesi var mı? Sosyalistlerin şu anda sokaktaki gücü nedir?

Sokakta hükümeti istemeyen kesimler var. Şahçılığa sempati duyanlar da belki şu an sokakta ama öyle bir öne çıkış yok. Protestolarda sesleri çok çıkmıyor. Rıza Şah (Şah’ın babası) için “ruhun şad olsun” sloganları atıyorlar ama fazla değiller. Şahçılar mevcut İslami diktatöre karşı bir başka diktatörü işaret etmiş oluyor, ama halk Şah’ın zamanını da gördüğü için Şahçılara prim vermiyor.

Herhangi bir unsurun öne çıktığını söylemek mümkün değil. Hükümet protestocuların isteklerine cevap veremiyor. Şu an sokakta sosyalistler de var ama ortaya koyacak bir şeyleri yok.

Sosyalist Gündem: Sosyalistler ortaya neyi koyamıyorlar?

Sosyalistler işçileri, öğrencileri, emekçileri bir araya getiremediği için ortaya bir şey koyamıyorlar. Protestoların içinde önderlik yapıyorlar, eylemlerde zarar görenlere yardım ediyorlar, yönlendiriyorlar ama gelin şurada toplanın dediklerinde bir şey olmuyor. Sosyalistler o seviyede değiller, o kadar güçleri yok. Sokakta kitlenin içinde yönlendirici, cesaretlendirici, sloganlara şekil verici olabilirler. Yer yer etkiler olabilir. Yerelde kalıyor. Birlik yok. Planlı bir şey yok. Ancak bunun acilen yaratılması lazım. Diğer taraftan İslami rejim solcu-sosyalist eylemcilere göz açtırmamak için elinden geleni yapıyor. Eylemlerdeki sosyalistler büyük riskler alıyorlar.

Sosyalist Gündem: İran rejimi ABD ambargosu tehditleri ile karşı karşıya. Öte yandan halkın geniş kesimlerinin rejime tepkisi de ortada. Rejim iki yandan çok sıkışmış olsa da sokağı yönlendirebilecek ve bu krizi bir tarihsel ilerlemeye döndürebilecek bir aktör var mı?

Bence bu ayaklanmalar hükümetin sonu. Hükümet derken rejimi kast ediyorum. Halk yeni bir hükümet değil aslında mollaların tamamen gitmesini istiyor. İran’daki rejimin başı Hamaney’i hedef alan “Marg Berg Diktatör” yani “Diktatöre Ölüm” sloganı eylemlerdeki en yaygın slogan. Zaten İran’da tek bir parti var, o yüzden hükümetle rejim aynı şey demek. Ambargo her şeyi daha da zorlaştıracak. Ama ABD rejime karşı değil. Olan halka olacak. Durum zaten çok kötü. Halk zaten çok zor durumda.

Sosyalist Gündem: ABD niye ambargo uyguluyor o zaman?

Rejimi sıkıştırmak için, ABD’nin istediklerini kabul etsin diye. Obama’nın döneminden beri hatta daha öncesinde bir ambargo var zaten. Rejimi anlaşmaya zorlamak için bir araç ambargo.

Sosyalist Gündem: ABD ne istiyor peki?

İran Ortadoğu’da jandarma olmak istiyor. ABD de İran’ın elini çekmesini istiyor. Yemen, Irak, Suriye, Lübnan gibi yerlerde İran’ın etkisi var. İran’ın emperyalist gücünün kendi gücüne tabi olmasını istiyor. İran emperyalizmi de kendi çıkarı için her şeyi yapıyor. Savaşsa savaş. Mezhepçilikle Ortadoğu’da işlemediği suç, el atmadığı savaş kalmadı.

Sosyalist Gündem: İran rejimi her iki yandan sıkıştı. Ne yapacak?

Şu an rejimin/hükümetin iki yolu var. Her iki yol da onun zararına. Ya ABD’ye boyun eğecekler, ya da protestocuların isteklerini karşılayacaklar. Ama protestocuların isteklerini karşılayamayacakları için mecbur çekip gidecekler.

Sosyalist Gündem: Peki, mollalar gittiklerinde yerine kim gelecek? Suriye gibi iç savaş mı çıkar?

Bence Suriye gibi olmaz, değişik bir coğrafya.

Sosyalist Gündem: Mollaların destekçileri ile protestocular arasında çatışma çıkmaz mı halk içinde?

Bence çıkmaz. Çıksa bile halk kazanır. Rejim çürümüş. Kerec şehrindeki protestolar sırasında bir polis  “Ben artık bu halkın bu kadar ezilmesini görmek istemiyorum” dedikten sonra üniformasını çıkarıp halka katıldı. Buna benzer örnekler halk direnişi büyürse, protestolar büyürse yaşanmaya devam eder. Çözülme yaygınlaşır. Bu ihtimalin gerçekleşmesi durumunda İran’ın kaderi değişecektir.

Sosyalist Gündem: Rejimin protestolara yaklaşımı nasıl? Daha önce protestolara katılmayan kentlerde, farklı dinamiklerden insanlar protestolara dâhil olmaya başladı. Geceleri de protestolar devam ediyor. Bu çok umut verici ancak daha önceki katliamları biliyoruz. Mollaların bu sefer daha temkinli davrandığını söylemek doğru olur mu?

Gene aynı sertlikle davranıyorlar. Gerçek mermi kullanıyorlar. Son saniyesine kadar halkı ezmeye devam edecekler, videolar fotoğraflar var. Eylemlerde insanlar ölmeye devam ediyor.  Ama sanıyorum bu sefer halk vazgeçmeyecek bu sertliğe rağmen, çünkü kararını vermiş halk. Mevcut durum ölüm kadar korkunç halk için zaten. Belli şehirlerde daha yumuşaklar. Esnafa karşı daha dikkatliler ama yine de sertler.

Sosyalist Gündem: Mollalar öteden beri ABD ile olan çelişkilerini dini söylemle, anti-Amerikancı jargonla birleştirerek halktan destek görmeye çalışıyor. Bugünkü kriz ve protestolara karşı da İran devleti özellikle ABD ambargosu gündemde olduğu için bir siyasi motivasyon yaratabilir mi? Böyle bir gücü var mı?

Sonuna kadar aynı sözleri söylemeye tekrar edecekler. Zaten bütün diktatörler aynı dille konuşur. Mollaların tutunacağı tek dal bu. Bu bahane olmasa belki bizlerin işi daha kolay olacak. Bakın Ruhani Batı ile anlaşmalar yaptı, daha yumuşak ilişkiler kurdu, ama biz eylemlerin arttığını gördük. Trump’ın tehditlerinden önce de Mollalar ekonomiyi zaten batırdılar. Büyük çaplı yolsuzluk, kötü yönetim ve kapitalizmin krizi rejimin siyasi krizine dönüşüyor zaten. Diğer taraftan Mollaların halkı uyutmak için geleneksel olarak kullandığı palavralara halkın karnı tok. Sonuçta bu söylemlerin halk üzerinde etkili olacağını zannetmiyorum.

Sosyalist Gündem: İran’da sosyalistlerin bir geleceği olabilir mi? Toplumsal dönüşüm talebinin sınıfsal dinamiklerle yeniden kurulması, emekçilerin Ortadoğu’da yeniden tarih sahnesine çıkması sizce mümkün mü?

Sosyalistlerin İran’da bir geleceği olabilir, ama bunun belli şartları var.

Sosyalist Gündem: Nedir o şartlar?

Sosyalist işçilerin, öğrencilerin, kadın örgütlerinin birleşmesi lazım. Sınıfsal örgütler lazım. Eğer bunu becerebilirlerse neden olmasın? İran’da da az sosyalist yok, yani sosyalistler var. Bu durum Ortadoğu’yu da dönüştürür, değiştirir.

Sosyalist Gündem: İran halkının direnişinin Ortadoğu’nun tüm emekçilere bir ilham olmasını ve bu direnişin bir zafere ulaşmasını diliyoruz.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı