Asgari Ücretten Vergi Alma! – Av. Engin Kara
Yine bir yılsonuna geldik. Bu haftalar, milyonlarca emekçi açısından yeni asgari ücretin belirlenmesi açısından önem taşıyor. Hükümetin, patronların ve işçilerin kafasında şimdiden bazı rakamlar ve talepler belirlenmiş durumda. Aralık ayında belirlenecek asgari ücreti tespit edecek olan komisyonda 5 hükümet, 5 patron, 5 de işçiler adına Türk-İş temsilcisi olacak. Bu komisyondan fazla bir şey beklenemeyeceği ortada.
Ama asgari ücretin ne kadar olacağı kadar emekçilere ilgilendiren bütçeyle ilgili bir konu daha var. Asgari ücretten ve diğer düşük ücretlerden alınan vergiler. Gelir vergisi dilimleri öyle bir düzenleniyor ki milyonlarca asgari ücretli bu yıl Eylül ayından itibaren %15’lik vergi diliminden %20’lik vergi dilimine geçti. Yani başta brüt ücreti üzerinden %15 gelir vergisi kesilirken, Eylül ayından itibaren %20 gelir vergisi kesiliyor.
AKP’den Patronlara Her Fırsatta Kıyak!
Erdoğan/AKP rejiminin her fırsatta patronlara vergi affı, istisnası, teşviki getirdiği malum. İnşaat, turizm, enerji gibi iktidara yakın şirketlerinde yer aldığı birçok sermaye grubu, neredeyse düzenli olarak vergi indirimlerinden/aflarından yararlanıyor.
Haliyle burada bahsettiğimiz öyle ufak tefek rakamlar değil. Mesela 9 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlanan Ticaret Bakanlığı’nın Vergi, Resim ve Harç İstisnası Belgelerinin Listesi tebliğine göre 250 milyon dolar ve milyarlarca TL’lik bir kapsamda 100’e yakın şirkete vergi istisnası getirildi.
Enflasyon ve İşsizlik Tehlikesi
Erdoğan/AKP rejiminin ekonomik tıkanması aldı başını gidiyor. Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de ekonomik kriz ve pandemiye rağmen kârlarını artıran şirketler olmasına rağmen, bütün fatura yine emekçilerin sırtına yüklendi.
Resmi enflasyon rakamları son aylarda %12 civarında seyrediyor. Rakamların gerçeği ne düzeyde yansıttığı milyonlarca emekçi açısından tartışmalı olsa da, resmi enflasyonun bile %25 bandına çıktığı dönem çok uzakta değil. 2018’de gerçekleşen bu pahalılaşmanın, mevcut tıkanmayla tekrarlanması şaşırtıcı olmayacak.
Aynı şekilde resmi işsizlik rakamları %13-14 seyrinde ilerliyor. Ancak TÜİK’in açıkladığı bu rakamların gerçeği yansıtmadığı hiç kimse için sır değil. DİSK’in Eylül 2020 tarihli raporuna göre geniş tanımlı işsizlik oranı %28,9 (10,2 milyon kişi!). Bu rakama pandemi nedeniyle yaşanan ücretsiz izinler sonucu iş kaybı da eklendiğinde Haziran ayı için %40,4 işsizlik/iş kaybı oranı ortaya çıkıyor!
Vaka ve ölü sayılarının hızla arttığı ve kış mevsiminin de ağırlaştığı önümüzdeki sezonda yeniden ciddi iş kayıplarının ve yüksek enflasyonun yaşanması, emekçiler için karakış anlamına gelecek.
Emekçiden Değil Patronlar Sınıfından Vergi Al!
Bu tabloda emekçilerin daha fazla verebileceği bir şey kalmadı! Zengin azınlığın sefasını, yoksul milyonların ise cefasını çektiği bir düzende yaşıyoruz.
Bu koşullarda acil taleplerimizi öne çıkarmak ve bunlar için mücadele etmek zorundayız:
• Asgari ücretten vergi alınmasın!
• Emekçilerin vergi yükü hafifletilsin!
• Patronlar sınıfından servet vergisi alınsın!