Sosyalizm Kazanacak!
/ Manşet / İdlib’de Ateşle Oynamak – V. U. Arslan

İdlib’de Ateşle Oynamak – V. U. Arslan

on 3 Şubat 2020 - 11:19 Kategori: Manşet, V. U. Arslan

Suriye Ordusu’nun cihatçıların savunma hatlarını yarması ve cihatçı cenneti İdlibistan’ın güneşte kalmış dondurma gibi erimesiyle AKP işi doğrudan ele almaya kalktı. TSK’nın bölgeye güç kaydırmasıyla bölgedeki gerilimin kaynama noktasına doğru yaklaştığı belli oluyordu. Nitekim dün gece Suriye topçu birlikleri Sarakip ilçesinde kontrol noktası kurmak için gelen TSK konvoyunu vurdu ve 6 asker yaşamını yitirdi, 9’u yaralandı. Ardından AKP ve TSK kaynaklarından klasik “misliyle karşılık verdik” çıkışı geldi. Buna göre operasyonlar devam ediyordu, 35-36 rejim unsuru etkisiz hale getirilmişti. Suriye kaynakları ise saldırılarda hiçbir kayıp vermediklerini duyurdu. Muhalif Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise 6 Suriye askerinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Türkiyeli şoven çığırtkanların TSK’ya ait F-16’ların İdlib’de Suriye Ordusu’na ait mevzileri bombaladığı iddiaları ise bizzat Rus kaynaklarca yalanlandı. Rusya İdlib hava sahası bize ait mesajını net şekilde veriyor. Ölen askerlerin cenazesi ve yaralı askerler TSK’ya ait silahsız helikopterlerce taşındı.

Kısacası Suriye Ordusu’nun TSK’yı vurmasının anlık karşılığı hiç de öyle gösterişli ve ezici olamadı. Ama asıl mesele bundan sonra ne olacağı. AKP, Suriye Ordusu’nun ilerleyişini durdurmak istiyor, Suriye Ordusu ise her ne olursa olsun İdlib’i temizleyerek Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak azminde. Bu sonal hedefin dışında Şam en azından Şam- Halep M5 yoluna kadar olan bölgeyi kurtarmak zorunda olduğunu hissediyor. Bu yolun stratejik önemi ayrı bir konu, ama eğer Suriye Ordusu AKP’nin çizdiği noktada durursa İdlib’i tamamen kurtarmak çok daha zor hale gelecektir. İdlib kurtarılmadan da diğer Suriye bölgelerine sıranın gelmesi uzak bir hayele dönüşebilir, işgal bölgeleri kalıcı hale gelebilir.

AKP Çizgi Değiştirmedi
Suriye konusunda çokları, Putin’in yönlendirmesi ile AKP’nin u dönüşü yaparak Esad rejimi ile anlaşmaya varacağını iddia ediyordu. Böylece Suriye istikrar kazanacak, hatta Suriye’nin yeniden inşa edilmesinde Türkiyeli şirketler rol üstleneceklerdi. Ama Suriye Ordusu’nun ilerleyişi karşısında AKP’nin gösterdiği reaksiyon ve hatta riskli işleri göze alması da gösteriyor ki RTE fetihçi çizgisini bırakmak niyetinde değil. Putin’den alınan kredi ile Suriye’nin kuzeyinde rahatça hareket etme imkanı yakalayan TSK, Suriye Ordusu’nun ilerleyişini durdurmak için İdlib’de adeta yeni bir harekat başlattı. Şam’ın Sarakip’i ele geçirmemesi için peşpeşe gönderilen askeri konvoylar, zırhlı araçlar ve ağır silahlar AKP’nin cüretkar biçimde sınırları zorladığı anlamına geliyordu. Bu kışkırtıcı ve son derece kritik hamlelerin neticesinde 6 askeri hayatını kaybedince yeni bir durum oluştu. Şimdi soru şu: Suriye Ordusu karadan ilerlemeye devam edecek mi? Bu sorunun cevabını verecek kişi Putin’den başkası değil.

Rusya Ne Yapacak?
Rusya makamları saldırının TSK’nın hareketlerini Rusya ile koordine etmemesine bağlayarak Ankara’ya bir başka mesaj daha verdi. Rus hava kuvvetleri, TSK’ya yapılan saldırıdan sonra ve halen cihatçı mevzilerini bombalamaya devam ediyor. Ama bu yazı yazılırken Suriye Ordusu’nun kara güçlerinden bir ilerleme teşebbüsü henüz olmadı. Eğer Suriye Ordusu ilerlemeyi denerse bu Rusya’nın onayı ve korumasıyla olacaktır. Yani belki Sarakip üzerinden olmasa da Halep üzerinden Suriye Ordusu ilerlemeye devam edebilir. Ama Rusya AKP’yi bu ölçekte karşısına alır mı? Suriye Ordusu ilerlerse bu AKP için muazzam bir hezimet olacağından Putin RTE’yi bu derecede ezmeyi ve rezil etmeyi göze alabilir mi?

Rusya’nın AKP ile yaptığı son derece karlı bir sürü anlaşma var. Ayrıca Putin dış politikası kronik sorunlar yaratma ve bunları yönetme üzerine kurulu. İdlib’de de uzun zamana yayılan bir sorunu pekala öngörebilirler. Ayrıca Putin Türkiye, İsrail ve hatta İran ile bile keskin ortaklıklar ve düşmanlıklar geliştirmek niyetinde değil. Önceki gün Halep’te 4 Rus subayın AKP’nin cihatçıları tarafından öldürülmesinden sonra bile Rusya’nın tepkisi orantılı oldu. Kısacası 12 Ocak’ta RTE ile ilan edilen ateşkesin 3 gün sürmesinde Putin karşı tarafa sağlam bir çalım atmış olabilir, ama TSK’nın İdlib’e karadan çok sayıda takviye yapmasıyla işin boyutu değişti. TSK konvoyunun Rusya’dan izin alınmadan Suriye Ordusu tarafından vurulma ihtimali konuşuluyor, ama son derece dengeli Şam yönetiminin bu hamleyi yapma ihtimali düşük görünüyor. Eğer Rusya Şam’ın ilerleyişine yeşil ışık yakarsa bu Putin ile RTE arasındaki ikişkilerin kopması anlamına gelecektir. Bakıp göreceğiz.

Mülteciler ve Suriye’nin Egemenlik Hakları
AKP cephesi sıklıkla bir milyona yakın Suriyeli yeni mülteciyi bahane ederek Suriye’ye müdahale ediyor. Ama şunu söyleyelim Suriye’deki ateşe sürekli odun atarak büyüten AKP’den başkası değildi. Bu yüzden neticelerden de AKP sorumludur. İç savaşı sürekli canlı tutmak insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İdlib’i HTŞ adını kullanan El Kaidecilerin domine ettiğini bilmeyen yoktur. Bu fanatik unsurlara kol kanat germek ve Suriye’nin iki yakasının bir araya gelmesini engellemek de başlı başına bir suçtur. Bu yüzden de mültecileri bahane etmek onları istismar etmekten ve iki yüzlülükten başkası değildir.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı