Home / Yazarlar / V. U. Arslan / Dış Politikada Hamaset Stokları Erirken – V. U. Arslan

Dış Politikada Hamaset Stokları Erirken – V. U. Arslan

Geçen hafta boyunca Türkiye’de bir sürü tantanaya sebep olan RTE’nin ABD gezisi, beklediÄŸimiz gibi halkla iliÅŸkiler çalışmasının ötesine gitmedi. S-400, Fethullah, Halkbank, Ermeni soykırımı yasa tasarısı vb konularda pozisyonlar korundu. Bunlar artık düşük seviyedeki anlaÅŸmazlık konularından fazlası deÄŸil. ABD ile Türkiye arasındaki kriz kaynağı olacak esas mesele Rojava‘daki Kürt öz yönetiminin kaderiydi. Bu konu ABD’nin Barış Pınarı Operasyonu’na yeÅŸil ışık yakması ve YPG‘yi satmasıyla aslında çözüme kavuÅŸtu. Ama aynı ABD, Esad’ın çok ihtiyaç duyduÄŸu petrol sahalarını Åžam’a bırakmamak için YPG’yi elinin altında tutmak istiyor. AKP’nin bu iliÅŸkiye de itirazı var, ama ÅŸu ana kadar elde ettiklerinin öneminin farkında. Washington’da YPG’ye karşı lobi yapma fırsatı buldular, geriye kalanlar artık düşük düzeydeki sıkıntılar mertebesinde… Batı basınında gerilimin bu boyuta gelmesi AKP’nin baÅŸarısı olarak anlatıldı. DiÄŸer konular bir yana Kürtlerin ezilmesi konusunda ABD ile mutabık kalınmasının AKP’nin baÅŸarısı olduÄŸu ortada.
ABD ile sorunların kategorisi bu ÅŸekilde düşürüldüğüne göre RTE Putin ile yapacağı Suriye pazarlıklarına odaklanacaktır. Trump ile iliÅŸkileri saÄŸlamlaÅŸtırmak Putin’e karşı RTE’nin elini güçlendirdi. Suriye’nin toprak bütünlüğünü esas alan Rusya’nın önce İdlib’de temizliÄŸe giriÅŸmek istediÄŸi sonra da TSK‘ya elindeki bölgelerden çekil diyeceÄŸi kimse için sır deÄŸil. Gelgelelim RTE’nin gönlünde aslan yatıyor, AKP’nin Suriye’de kalıcı olmak istediÄŸi kimse için sır deÄŸil. Bu yüzden de AKP ideolojik olarak yakınlık hissettiÄŸi İdlib’deki İslamcıları elden geldiÄŸince korumak isteyecek. BaÅŸka türlü İdlib, Afrin, Azaz, Rasulayn, Tel Abyad gibi ÅŸehirlerde kalıcı olamaz. Bu konuda AKP’nin en büyük kozu yeni mülteci dalgası ve insani kriz olacak. DiÄŸer taraftan RTE, Putin’in ÅŸakasının olmadığını bildiÄŸinden esip gürlemekten ziyade pazarlık masasını deÄŸerlendirmeye bakacaktır.
ABD ile iliÅŸkiler onarıldığına, Rusya’ya da kabadayılık yapılamayacağına göre dış politikada hamaset malzemeleri azaldı demektir. Bitti diyemiyoruz, çünkü doÄŸu Akdeniz’deki gaz paylaşım kavgaları, kolay lokma Avrupa ile çıkarılacak suni gerilimler, AKP’nin elindeki malzemeler, ama ne de olsa bu iÅŸler çocuk oyuncağı da deÄŸil. Dışarıda gerilim çıkarma potansiyellerinin kurumasa da kıtlaÅŸtığı aÅŸikar. Bu yüzden önümüzdeki süreçte terör, dış düşmanlar, ulusal güvenlik gündemleri zayıflama eÄŸiliminde olacaktır. Bu, AKP için ciddi bir problem. Zira RTE’nin en önemli yeteneklerinin başında, dış politikada kontrollü (ya da suni) gerilimler yaratmayı iyi bilmesi geliyor. Bu becerisi sayesinde yıllardır ülke içindeki sıkıntıların ön plana çıkması engellendi. Geçen seneki rahip krizinde ya da 2015’te Rus savaÅŸ uçağının Suriye sınırında düşürülmesinde olduÄŸu gibi bazen baltayı taÅŸa vurdu, faturalar ağır oldu, çark edildi; ama büyük çoÄŸunlukla hamaset iÅŸe yaradı. AB’nin diÅŸlerinin döküldüğü, ABD’nin OrtadoÄŸu’da ağırlık azalttığı, Putin’in manevra alanı saÄŸladığı bir dış konjonktürde içi boÅŸ ya da yarı dolu hamasete alan vardı ve RTE de bu alanı tepe tepe kullandı.
Diğer taraftan şimdi ülke içi sorunlar öne çıkmaya başlayacak. Kriz, geçim derdi, toplu intiharlar, yolsuzluk, işsizlik vb. konuşulacak. Deneyimden de biliyoruz ki bunlar konuşulunca AKP kaybediyor. Bu süreçte işçi hareketi kıpırdanma içerisine girebilir, toplumsal hoşnutsuzluklar büyüyebilir. Mevcut sendikalar ve geleneksel sol aktörler umutsuz vaka olduğuna göre sosyalistler kendilerine ve emekçilere güvenmek durumunda.