Sosyalizm Kazanacak!
/ Çeviri / Venezuela'da Kriz: Venezuela Halkı Kendi Karar Vermelidir! – Gustavo Gimenez ile Röportaj

Venezuela'da Kriz: Venezuela Halkı Kendi Karar Vermelidir! – Gustavo Gimenez ile Röportaj

on 26 Ocak 2019 - 18:10 Kategori: Çeviri, Gündem, Latin Haber


Röportaj 23 Ocak’ta yapılmıştır.

Venezuela Halkı Kendi Kaderini Tayin Etmeli!

4 Ocak’ta, ABD tarafından desteklenen Lima Grubu, yeni Nicolás Maduro hükümetini reddettiği ve Ulusal Meclis başkanı Juan Guaidó’yu ülkenin otoritesi olarak tanıdığı bir bildiri yayınladı. İmzacılar, Venezuela’yı yaptırımlar ve hatta askeri müdahalelerle tehdit ederek Karayipler ülkesinde siyasi bir krize neden oldu.  Venezuela’dan Marea Socialista’nın lideri ve Anticapitalist Network’ün üyesi olan Gonzalo Gómez ile görüştük.

Lima Grubu hakkında ne düşünüyorsun?

GG: Lima Grubu’nun ilanı, gündemini Maduro hükümetinin dış güçler yardımıyla indirilmesi ve Venezuela’daki muhaliflerin en aşırı sağ kesimleriyle birlikte, geleneksel burjuvazinin çıkarlarını yansıtan bir müdahaleyi yansıtmaktadır.

Lima Grubu, uluslar tarafından tartışma ve ihtilafların çözümü için bir alan olarak toplanan uluslararası bir örgüt değil, Washington’un bütün emirlerine uyarak, Maduro’nun hükümetine baskı uygulamak için bir araç olarak hizmet etmeyi kabul eden bir grup.

Ulusal Meclis’in planı, Maduro’nun cumhurbaşkanlığına hükümet darbesi yaparak, Guaidó’u geçici hükümetin başkanı olarak atamak. Henüz oynanmamış olmasına rağmen, Lima Grubu’nun yazdığı senaryo bu. Müdahaleci bir şekilde Venezuela’da alınması gereken yolu işaret ediyorlar. Bu onların değil, Venezuela halkının vereceği bir karar.

Maduro bir darbenin devam ettiğini ve insanları hükümeti savunmaya çağırdığını söyledi.

GG: Venezuela’da olan, bütün iktidar organlarının hükümsüzleşmesidir. Bu, Maduro’nun hükümeti ve Ulusal Meclis için de geçerlidir. Maduro’nun hükümeti, Bolivarcı Devrim’in bütün kazanımlarını geri alarak, işçilere ve insanlara karşı baskıcı bir hükümet olarak hareket etti. Devrimin anti-emperyalist söylemini kullansa bile, bunun karşı-devrimci bir hükümet olduğunu düşünüyorum. Egemenliğe ve ulusal kaynaklare el koyan, çevreye ve yerli halklara saldıran bir hükümet. Ekstraktivist, ulus ötesi şirketlere ve çevreye zarar veren özel çıkarlara teslim olan bir proje olan Orinoco’nun maden arkına atıfta bulunuyorum.

Maduro’yu savunanlar, Venezuela’daki krize emperyalist ablukanın yol açtığını belirtiyor.

GG: Trump’ın en kötü yaptırımları, 2017’de başlamış olsalar da, yeni borcun finansal işlemlerinin engellenmesiyle ilgili olanların yanı sıra petrol ticaretini de etkilememiştir. Venezuela’nın karşılaştığı kıtlıkların asıl sorunları ABD’nin yaptırımlarından kaynaklanmadı Devlete ait şirketlerin çöküşüne sebep olan yozlaşmış bir bürokrasimiz var. Zira, işçilerin kontrolünü  ve sosyal mülkiyet biçimlerini teşvik etmek yerine, bürokratik oyuncu kadrolarının yaptığı, devlet şirketleri üzerinden kendilerine fayda sağlamaktı. Devlet kurumlarını mahvettiler, kaynakları aldılar, çaldılar. Venezuela’da muazzam bir yolsuzluk var. Ülkenin üretim kapasitesi mahvolmuş durumda. IMF, özel denizaşırı hesaplara yatırılan 350 milyar doların Venezuela devletinine ait olduğunu tahmin ediyor. Yolsuzluk, yasadışı sermaye uçuşu ve eksik PDVSA fonları dahil olmak üzere kendi araştırmalarımıza göre bu rakam  yaklaşık 500 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

Halka ait/ Genel bir direniş var mı?

GG: Üniter sınıf örgütlerinin yeniden düzenlenmesi yönünde bir eğilim var. Mücadeleleri koordine etmeyi amaçlayan Intersectorial de Trabajadores de Venezuela’ya (Venezuelalı İşçilerin Genel Komitesi) katılıyoruz. Bu platform, işçi sınıfının çoğunluklu olduğu bölgelerde farklı siyasetlerden olan sendikacıların kurduğu bir platform. Topluluklar kamu hizmetleri için, su için de savaşıyor, çünkü gaz yok ve insanlar odun ateşiyle  yemek yapmak zorunda kalıyorlar. Bu mücadeleler demokrasi ve insan hakları için verilen mücadelelere dönüşüyor. Hükümet baskı yapıyor, sendika liderlerini hapse atıyor, hapiste çeşitli sendikaların liderleri var. Hükümet bazı yerlerde sıkıyönetim uyguluyor.

Ulusal Muhafız Müfrezesi ayaklanmasına ne oldu?

GG: Dünkü (21 Ocak Pazartesi) eylem, Cotiza bölgesindeki bir çavuş liderinin önderlik ettiği, halkın desteklediği şekilde hükümete başkaldırdıklarını söyleyen Ulusal Muhafızların yerel komandoları tarafından gerçekleştirildi. Askeri açıdan pek bir yankı bulamadı ve sonunda teslim oldular, ancak bölge halkı sokaklara inerek protesto etmeye başladı. Hükümet seferberliği dağıtmaya çalışsa da hareket yakındaki bölgelere de sıçradı. O zamandan beri, farklı mahallelerde birçok eylem gerçekleşti. Doğu Karakas’ın tipik protestoları gibi değiller, popüler sektörler, fakir ve düşük-orta sınıflar tarafından örgütleniyor.

Bütün gün, Caracas’ın ünlü mahallelerinde, temel olarak Mecedores, San José, Av. Fuerzas Armadaş, Av. Catia, El Valle, Carretera Vieja, La Guaira, en azından bir düzine önemli protesto noktası oldu, geceleri, mahallelerden dışarı çıkıp barikatlar ve yanan çöplerle sokakları tıkadıklarında, önemli ölçüde alan kazandılar.

Bazı aktivistlerin ve  politik örgütlerin katılımından bağımsız olarak, bu eylemlerin Maduro hükümetinin yaptıklarından bıkmış insanların öfke ifadeleri olduğunu düşünüyorum.

Muhalefet 23’ünde yürüyüş çağrısı yapıyor. 

GG: Önemli bir olay olacak. Sadece Karakas’ta değil, her yerden seferberlikler olacak; protesto etmek için ulusal bir çağrı ve farklı alanlardan katılım eğiliminin ifadeleri var. Maduro’y karşı muhalefetinin öncülüğünde “cabildos” (şehir salonları) kurulmuştu. Yalnızca muhalefetin güçlü olduğu bölgelerden değil, aynı zamanda yoksul mahallelerde önemli bir erişime sahip olan kitlesel katılım bekliyoruz.

Lima grubu ve ABD’yi geride bırakan Ulusal Meclis’in dayattığı gündemine bağlı kalmaması gereken Venezuela işçi sınıfının bağımsız bir gündeminden yanayız.

Ancak, Venezuela halkının sabrının artık taştığına, hiç şüphesiz Maduro hükümetinin politikalarına, bütçelerin kötüye kullanılmasına ve baskıya, ücretlerinin tahribatına, çalışma koşullarından bıktığına dair hiçbir şüphe yoktur.

Halk, Maduro’yu da ve Guaidó’yu da def etmek istiyorsa ve tüm güverteyi değiştirmek istiyorsa, bütün iktidarın yenilenmesini isteyip istemediğine karar vermelidir.

Röportajın orjinali için: The Venezuelan people alone must decide

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı