Latest posts by Sosyalist Gündem (see all)
(08.04.12)
İstanbul
İstanbul’da 7 Nisan’da gerçekleÅŸtirilen panele ise 25 kiÅŸi katıldı.
İstanbul’da 7 Nisan günü gerçekleÅŸtirmiÅŸ olduÄŸumuz “Emperyalist SavaÅŸ ve Yeni Bir 68” konulu panelimize, çalışmalarına kısa bir süre önce baÅŸlamamıza raÄŸmen İstanbullu emekçilerin ve öğrencilerin katılımı oldukça iyiydi. 25 kiÅŸinin katıldığı panel oldukça canlı tartışmalarla geçti.
Her geçen gün dünya da ki kamuoyunun da yakından takip ettiği toplumsal olaylar, derinleşen krizin yarattığı emperyalist kutuplaşmalar ve yeni bir gelecek talebiyle sokağa dökülen binler, geçmişten günümüze bir kez daha geçmiş sınıf mücadelesi deneyimlerini irdelemeye itiyor bizi.
Emperyalist kapitalist sistemin üzerinde durduğu temellerin sarsıntılar geçirdiği kriz süreçleri, özellikle de Avrupa merkezinde Yunanistan’dan başlayarak diğer ülkeleri tehdit eden ekonomik daralmalar sermaye sınıflarının kâbusu olurken; sömürü sisteminin yaratmış olduğu geleceksizliğe karşı insanca yaşam taleplerini dillendiren %99 lar sokakları zapdediyor.
Yunanistan’da neydanları boş bırakmayan genç-emekçi kuşaklar, merkez bankası politikalarına isyan eden Wall Street işgalcileri, Tunus’tan Mısır’a sıçrayan sömürü diktalarını teker teker yerinden eden sınıf mücadeleleri… İşte 2011’in kriz bilânçosu.
Şunu çok iyi biliyoruz ki 2011’le çoğalarak devam eden sistemden rahatsızlığın ifadesi olan eylemler, kapitalist hükümetlerin acı reçeteleriyle daha da kızışacağa benziyor.
Devrimci Marksist öncünün yaratılması gibi tarihsel hedefleri olan örgütler açısından heyecan duymamıza neden olan bu gelişmelerin, meyvelerinin olgunlaşması değişen ve gelişen dünya şartlarının iyi kavranmasından geçiyor. Bu nedenle özellikle üzerinde durulması gerekilen nokta bu sistemin ayakta durma sancıları çekerken emperyalist sınıflar daha da artan bir oranla emekçi sınıflara uygulayacağı baskı, şiddet ve yoksulluk politikaları konusunda birlikte hareket edecektir. Ve hatta büyük ölçekte etnik mezhepsel temellere dayanan sınıf mücadelesini zayıflatmaya yönelik kanlı hamlelerini hayata geçirme de hiç tereddüt etmeden gözünü arpacıktan sakınmayacaktır. Hele ki bu politikaların yakın gelecekte hedef bölge olarak Ortadoğu üzerinden şekillenmesi ve Türkiye gibi orta doğunun merkezi yerinde duran bir ülkede emekçi sınıfların emperyalist müdahalelere karşı alması gereken tavrı devrimci Marksist bir potaya yedirme sorumluluğu yüklüyor omuzlarımıza. Nasıl ki 20. yy. Emperyalist savaşları karşısında işçi ve emekçi sınıfların sömürü politikalarına geçit vermemek üzere kendi burjuva sınıflarının yenilgilerine uğraşmaları devrimci sınıf politikası olmuşsa, 21. yy. ‘da da benzer koşulların sömürülenlere dayattığı sınıf tavrı Lenin’in teorize etmiş olduğu devrimci yenilgicilik politikasından başka bir şey değildir. Bu nedenledir ki sürekli devrim hareketi olarak yapmış olduğumuz ve yapacağımız tüm sınıf çalışmalarında vurgumuz işçi, emekçi ve genç kuşakların tarihin deneyimlerinden ders çıkararak, devrimci proleter bir öncüyü yaratma zorunluluğun bilicinde barikatları sıklaştırmasıdır. Aksi halde kapitalist sınıflar krizin faturasını yine bizlerin üzerine yıkarak ayakta durmayı başaracaklar.
Ankara
7 Nisan’da İstanbul’da SDH Bürosu’nda düzenlenen panelin ardından, 8 Nisan’da Ankara Taksav’da kitlesel bir panel gerçekleÅŸtirildi. GeçtiÄŸimiz yıl merkezi olarak diÄŸer illerden de katılımlarla Ankara’da gerçekleÅŸtirilen etkinliÄŸin, bu sene SDH’nin çalışma yaptığı bütün illerde örgütlenmesine karar verilmiÅŸti.
Ankara’daki panel 8 Nisan’da Taksav’da gerçekleÅŸtirildi. Panelin çalışmaları Ankara-SDH tarafından üniversite kampüslerinde, Kızılay Merkez’de yapılan masa faaliyetleriyle günler öncesinden baÅŸlatılmıştı. Panele yaklaşık 60 kiÅŸi katıldı.
Panelde SDH adına iki konuÅŸmacı söz aldı. İlk olarak sözü alan yoldaÅŸ içinde bulunduÄŸumuz süreçte Suriye ve İran üzerinden yürütülen emperyalist müdahale hazırlıklarına deÄŸinerek, devrimcilerin bu tarihsel süreçte oynayacakları rolün ne olması gerektiÄŸi üzerinde ayrıntılı olarak durdu. Özellikle Türkiyeli devrimcilerin en önemli görevi olarakAKP’nin Suriye üzerinden geliÅŸtirdiÄŸi saldırgan tutuma karşılık içeride BolÅŸevizm’in temel miraslarından birisi olan emperyalist savaşı iç savaÅŸa dönüştürme ve devrimci yenilgicilik taktiÄŸi üzerinde duruldu. Emperyalistlerin türlü manipülasyonlarla OrtadoÄŸu’da etnik bir gırtlaklaÅŸmanın ve kan banyosunun önünü açtıkları belirtilirken, emekçilerin tarihsel kurtuluÅŸunun ancak Sosyalist OrtadoÄŸu Federasyonu olduÄŸu vurgulandı.
İkinci olarak söz alan yoldaÅŸta OrtadoÄŸu’da Mısır ve Tunus gibi ülkelerde geçtiÄŸimiz yıl yaÅŸanan sınıf mücadelesi dalgasının ve ekonomik krize karşı Avrupa’dan ABD’ye kadar geniÅŸ bir coÄŸrafyada yürütülen mücadelelerin yeni bir 68’in nesnel zeminini yarattığını vurguladı. Ayrıca dünya genelinde kapitalistlerle emekçi sınıflar arasında artan eÅŸitsizliÄŸin yakın gelecekte ÅŸiddetli patlamaların önünü açabileceÄŸi vurgulanırken, kapitalist sistemin artık kitlelerin gözünde en ufak bir meÅŸruyetinin kalmadığı belirtildi. Son olarak kendiliÄŸinden bir ÅŸekilde sokaÄŸa çıkan kitlelerin iktidarları devirmeye muktedir olabileceÄŸi ancak sosyalist bir devrimin ancak devrimci marksist bir önderlikle gerçekleÅŸtirilebileceÄŸi ifade edildi.












