Home / Karl Marks'ın Mezarı Başında Yapılan KonuÅŸma – Friedrich Engels

Karl Marks'ın Mezarı Başında Yapılan KonuÅŸma – Friedrich Engels

14 Mart, 2013
 14 Mart günü, öğleden sonra üçe çeyrek kala, yaşayan düşünürlerin en büyüğü artık düşünmez oldu. Ancak iki dakika yalnız bıraktıktan sonra, odaya girince, onu koltuğunda rahat rahat, ama sonsuzluğa dek, uyumuş bulduk.
Avrupa ve Amerika militan proletaryasının bu adamda yitirmiş bulunduğu şey, tarihsel bilimin bu adamda yitirmiş bulunduğu şey, ölçülemez. Bu devin ölümü ile bırakılan boşluk, kendini duyumsatmakta gecikmeyecek.
Nasıl ki Darwin organik doğanın gelişme yasasını bulduysa, Marx da insan tarihinin gelişme yasasını, yani insanların, siyaset, bilim, sanat, din, vb. ile uğraşabilmelerinden önce, ilkin yemeleri, içmeleri, barınmaları ve giyinmeleri gerektiği; bunun sonucu, maddi ilksel yaşama araçlarının üretimi ve, böylece, bir halk ya da bir dönemin her iktisadi gelişme derecesinin, devlet kurumlarının, hukuksal görüşlerin, sanatın ve hatta söz konusu insanların dinsel fikirlerinin üzerinde gelişmiş bulundukları temeli oluşturdukları ve, buna göre, bütün bunların şimdiye değin yapıldığı gibi değil, ama tersine, bu temele dayanarak açıklamak gerektiği yolundaki, daha önce ideolojik bir saçmalıklar yığını altında üstü örtülmüş bulunan o temel olguyu buldu.
Ama hepsi bu değil. Marx günümüz kapitalist üretim tarzı ile onun sonucu olan burjuva toplumun özel hareket yasasını da buldu. Artı-değerin bulunması, sonunda, bu konuyu aydınlattı; oysa, burjuva iktisatçıların olduğu kadar sosyalist eleştiricilerin de daha önceki bütün araştırmaları, karanlıklar içinde yitip gitmişlerdi.
Bu türlü iki bulgu koca bir yaşam için yeterdi. Kendisine böyle bir tek buluş yapma nasip olana ne mutlu! Ama Marx araştırmada bulunduğu her alanda (bu alanların sayısı çoktur ve bir teki bile yüzeysel irdelemelerin konusu olmamıştır), hatta matematik alanında bile, özgün buluşlar yaptı.
Bilim adamı olarak, buydu. Ama onun etkinliÄŸinde asıl önemli olan, hiç de bu deÄŸildi. Marx için bilim, tarihi etkinliÄŸe geçiren bir güç, devrimci bir güçtü. Pratik uygulamasının düşünülmesi belki de olanaksız olan herhangi bir teorik bilimdeki bir bulgudan duyabileceÄŸi sevinç ne denli katıksız olursa olsun, sanayi için, ya da genel olarak tarihsel geliÅŸme için doÄŸrudan doÄŸruya devrimci bir önem taşıyan bir bulgu söz konusu olduÄŸu zaman duyduÄŸu sevinç bambaÅŸkaydı. Böylece Marx, elektrik alanındaki bulguların geliÅŸmesini ve daha ÅŸu son günlerde, Marcel Deprez’in çalışmalarını çok dikkatli bir biçimde izliyordu.
Çünkü Marx, her ÅŸeyden önce bir devrimciydi. Kapitalist toplum ile onun yaratmış bulunduÄŸu devlet kurumlarının yıkılmasına ÅŸu ya da bu biçimde katkıda bulunmak, kendi öz durumunun ve gereksinmelerinin bilincini, kendi kurtuluÅŸ koÅŸullarının bilincini kendisine ilk onun vermiÅŸ bulunduÄŸu modern proletaryanın kurtuluÅŸuna yardımda bulunmak, onun gerçek yönelimi iÅŸte buydu. Savaşım onun en sevdiÄŸi alandı. Ender görülür bir tutku, bir direngenlik ve bir baÅŸarı ile savaÅŸtı o. 1842’de birinci Rheinische Zeitung’a, 1844’te Paris’teki Worwärts’a, 1847’de Brüksel’deki Deutsche-Brüsseler-Zeitung’a, 1848-1849’da Neue Rheinische Zeitung’a 1852’den 1861’e deÄŸin New York Tribune’e katkı, ayrıca, bir sürü kavga broşürünün yayınlanması, tüm yapıtının doruÄŸu olan büyük Uluslararasi Emekçiler DerneÄŸinin kuruluÅŸuna deÄŸin Paris, Brüksel ve Londra’da çalışma, iÅŸte, eÄŸer baÅŸka hiçbir ÅŸey yapmasaydı bile, yapıcısının gurur duyabileceÄŸi sonuçlar.
Marx, iÅŸte bu yüzden zamanının en sevilmeyen ve en çok kara çalınan adamı oldu. Mutlakıyetçi olduÄŸu kadar cumhuriyetçi hükümetler de kovdular onu; tutucu burjuvalar ile aşırı demokratlar onu kara çalma ve kargışlara boÄŸmakta birbirleri ile yarışıyorlardı. O bütün bunları, hiç aldırmaksızın, örümcek aÄŸları gibi yolunun dışına atıyor ve ancak çok zorunlu durumlarda yanıtlıyordu. Sibirya madenlerinden Kaliforniya’ya deÄŸin, Avrupa ve Amerika’nın her yanına dağılmış, tüm dünyanın milyonlarca devrimci militanı tarafından ululanmış, sevilmiÅŸ ve aklanmış olarak öldü o. Ve ben çekinmeden söyleyebilirim ki, onun birçok karşı-düşüncede olan hasmı olabilirdi, ama kiÅŸisel düşmanı pek o kadar yoktu.
Adı yüzyıllar boyunca yaşayacak, yapıtı da!
17 Mart 1883 günü
Highgate’de Engels tarafından
İngilizce yapılan konuşma
 
Etiketlendi: