Home / Yazarlar / Engin Kara / BirleÅŸik Metal-İş Greve Gidiyor – Engin Kara

BirleÅŸik Metal-İş Greve Gidiyor – Engin Kara

 Av. Engin Kara

Türk Metal’in MESS ile vardığı anlaÅŸmayı deÄŸerlendiren yazımızı yazıp yayımlayalı henüz bir çeyrek saat olmuÅŸtu ki BirleÅŸik Metal-İş Merkez TİS Komisyonu’ndan “greve gidiyoruz” haberi geldi. 

Türk Metal’in anlaÅŸmayı imzalamasıyla birlikte MESS yöneticileri, BirleÅŸik Metal-İş yönetimini de dün gece görüşmeye çağırmıştı. BirleÅŸik Metal yönetimi ise sabah yaptığı açıklamada teklifi deÄŸerlendirmek için kurullarını toplayacaklarını açıklamış ancak herhangi bir hareket imasında bulunmamıştı.

Bu akÅŸam saatlerinde toplanan BirleÅŸik Metal-İş Sendikası Merkez TİS Kurulu’ndan çıkan karara göre MESS’in teklifi kabul edilmedi ve daha önce duyurulan 5 Åžubat tarihinde greve çıkılacak. BirleÅŸik Metal-İş sendikası, MESS’e baÄŸlı 41 iÅŸyerinde örgütlü durumda. Bu iÅŸyerlerinde toplamda 10 bin civarı işçi çalışıyor. 

Grev Kararına Giden Süreç

Birleşik Metal-İş yönetimi, gün boyunca merkez yönetim organlarını toplayarak teklifi değerlendireceklerini söylemiş ancak teklife dair yaklaşımları hakkında bir renk vermemişti. Merkez yönetimin ne tek başına bu sözleşmeyi imzalamayı ne de rest çekmeyi göze alamadığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla tabandan gelen temsilcilerin iradesine alan açan bir denge durumu oluştuğu görülüyor.

Ekonomik krizin emekçilerin sırtına ağır yükler bindirmesine karşı Trelleborg işçilerinin greve giderek %34 zam kazanması birlikte dikkate alındığında, örgütlü metal işçileri için kriz altında ezilmemenin ve kazanmanın yolunun mücadeleden geçtiÄŸi ortadaydı. Nitekim BirleÅŸik Metal-İş tabanı, MESS’in teklifini kabul etmeyerek grev kararlılığında olduÄŸunu ortaya koydu.

Her ne kadar bürokratik iÅŸleyiÅŸten BirleÅŸik Metal de muzdarip olsa da “mücadeleci bir bürokatizm”den bahsedebiliriz. Yani BirleÅŸik Metal yöneticileri hem koltuklarını hem de sendikanın örgütlü gücünü belirli ölçülerde de olsa mücadele geleneÄŸini sürdürdüklerinden koruyabiliyor. 

Bu tablo da özel dönemlerde tabandaki doğrudan mücadeleci eğilimlerin güç kazanmasına ve yönetime belirli ölçülerde etki edebilmesine yol açıyor.

Grev Yasaklarına Karşı Grev!

“Belirli ölçüler” diyerek ÅŸerhimizi koyalım zira henüz greve bir hafta var nihai sözler söylenmedi. Ama en önemlisi, ilan edilen grev için gerekli hazırlıkların yapılıp yapılmaması olacak.

Zira artık herkes biliyor ki ErdoÄŸan, olası bir greve karşı yasak kararını çoktan cebine koydu bile. BirleÅŸik Metal-İş’in ilan ettiÄŸi grev, en geç 5 Åžubat günü yasaklanacak, aksi büyük bir sürpriz olur.

Peki, grev yasağına karşı BirleÅŸik Metal-İş’in mücadele programı hazır mı? BirleÅŸik Metal-İş geçen hafta yaptığı açıklamada “grev erteleyerek istediÄŸinizi elde etme yoluna giderseniz, bizim tavrımız çok net olacak: GREV YASAÄžINI TANIMAYACAÄžIZ!” demiÅŸti. Ancak daha önceki deneyimler, grev “erteleme” adı altında yasaklandıktan sonra sendika yönetiminin geri çekildiÄŸini gösteriyor.

Ancak bu defa davranış biçimini, yine metal işçisi kitleleri belirleyecek. Şayet 10 bin metal işçisi kararlı durur ve olası aygıtsal zayıflıklara rağmen grevi fiilen sürdürebilirse, bu topraklarda sınıf mücadelesinde yeni bir sayfanın açılmasını bile sağlayabilirler.

Kavel, Bir Slogandan Fazlası Olabilir!

Unutmayalım, grev hakkını bu ülkenin işçilerine kazandıran, yine bu ülkenin işçilerinin özgürlükleri pahasına verdiği fiili mücadele olmuştu: Kavel işçileri! Kavel işçilerinin direnişi, bir slogandan öte bir anlam ifade edecekse tam zamanı!

Metal işçileri bugün 41 kere Kavel destanı yazabilecek durumda.

Bu fırsatı iyi değerlendirelim. Bu sadece metal işçisinin önündeki 2 yıllık geçim koşulları için değil, işçi sınıfının ekmek ve özgürlük mücadelesi için de önemli bir fırsat.

Bize düşen de bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilebilmesi için seferber olmak oluyor.

Haydi, kolları sıvayalım!

Etiketlendi: