OrtadoÄŸu’nun hamisi olacağım diye yola çıkan AKP ve ErdoÄŸan’ın elinde kala kala Suriye’deki cihatçılar ve onların Libya’daki “KardeÅŸler”i kaldı. İlk önce rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi için cihatçılar Libya’dan Suriye’ye getirilmiÅŸti, ÅŸimdi ise parası ödenen militanlar Suriye’den Libya’ya taşınıyor. Bilinmelidir ki Libya’ya giden gemiler, uçaklar, silahlar ve paralar Türkiye emekçi sınıflarından çalınanlarca karşılanmaktadır. Türkiye’deki emekçiler ise krizle boÄŸuÅŸmaktadır. Sıkışan AKP Türkiye’deki ekonomik ve sosyal krizleri gözlerden kaçırmak için yayılmacılık ÅŸovlarına baÅŸvurmakta bir yandan da duygusal baÄŸları olduÄŸu cihatçı çeteleri kurtarmak istemektedir. Neticede akan kan ÅŸiddetlenmekte Libya bir daha toparlanamayacak ÅŸekilde uçurumun kenarından itilmektedir. Bu yüzden meclise sunulan tezkere reddedilmelidir.
Güya Libya ve Suriye diktatörlerden kurtarılıp özgürleÅŸtirecekti! Ama ÅŸaşırtıcı olmayan biçimde emperyalist müdahaleler sonucu bu iki ülke de büyük yıkım yaÅŸadı. Åžam Emevi Camii’nde namaz kılacağız hayalleri kuran AKP iktidarının Suriye’de akan kanda payı çok büyüktür. Åžimdi de Libya emperyalist güçler eliyle yeni bir vekalet savaşı bataklığına batırılıyor ve bu iÄŸrenç oyunda AKP iktidarı yine baÅŸ role soyunuyor.
Libya’nın kaderini Libyalılar belirlemelidir!
AKP dahil olmak üzere Libya’ya silah, militan ve para gönderen emperyalist ve alt-emperyalist güçler derhal Libya’dan elini çekmelidir.
Ortadoğu emekçilerinin kurtuluşu emperyalizme ve kapitalizme karşı tüm emekçileri birleştiren sosyalist devrim kavgası ile mümkündür.















