Bu liste şüphesiz epeyce eksik olacak ama en belirgin olanlarını paylaşalım:
Kazananlar:Â 
1) Kürt Ulusal Hareketi
2)Â RTE ve AKP
3)Â Putin
Kaybedenler:
1) Türkiye’de sol ve emek cephesi
2)Â Emperyalist kapitalizm
3) Latin Amerikalı ulusalcı sol
Kürt Ulusal Hareketi
Kürt ulusal hareketi, 2015’te zaferden zafere koÅŸtu. Kobane kuÅŸatması kaldırıldığı gibi 2016’ya girerken Afrin Kantonu da Rojava’nın geri kalanı ile birleÅŸmek üzere. Böylelikle Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt kuÅŸağı oluÅŸmuÅŸ olacak. Halk desteÄŸi, motivasyonlu savaşçılar ve uluslararası destek sayesinde IŞİD’e ağır yenilgiler tattırıldı. Türkiye Kürdistanında ise önce HDP %13’4lük bir oy oranı ile büyük bir zafere imza attı. Kürt ulusal hareketi yönelim deÄŸiÅŸtirip TürkiyelileÅŸmekten Kürdistani (özerklik-öz yönetim) projelere yöneldiÄŸinde HDP yine de barajı geçmesini bildi. Hendeklerle savunulan Cizre, Silopi ve Sur’a yapılan olaÄŸanüstü baskılar, kuÅŸatma ve sokaÄŸa çıkma yasağına raÄŸmen söz konusu ÅŸehirler ele geçirilebilmiÅŸ deÄŸil. Hem Rojava’nın birleÅŸmesi ve özgürleÅŸmesi hem de kontrolden çıkan ÅŸehirler karşısında milliyetçi Türk devlet geleneÄŸi ağır bir yenilgi almış oldu. Güney Kürdistan’da ise IŞİD’in ele geçirdiÄŸi, daha önceden BaÄŸdat yönetimiyle anlaÅŸmazlık konusu olan şehir ve bölgeleri kurtaran peÅŸmerge güçleri bu bölgelerin denetimini almış durumda.
RTE ve AKP
ErdoÄŸan ve AKP, dış politikadaki akıllara zarar hezimetlere ve içeride dökülen onca kana raÄŸmen (belki biraz da bu kan sayesinde) 2015’in en büyük kazananı durumundadır. 7 Haziran sonuçlarını geçersiz kılmayı baÅŸardılar ve 1 Kasım’da da istediklerini elde ettiler. Uzun geçeceÄŸi açık olan önümüzdeki 4 yılda (onlar adına sürpriz bir kabus senaryosu gerçekleÅŸmezse) tek başına iktidar olmanın nimetlerini tadacaklar ve baskıcı muhafazakar projelerini derinleÅŸtirmeye bakacaklar. RTE’nin padiÅŸahlığı anlamına gelecek olan baÅŸkanlık modelini getirip getiremeyecekleri ise biraz muallak. Ama RTE’nin mümkün olan her yolu deneyeceÄŸini biliyoruz.
Putin
Suriye’deki durumu kendi lehine kullanarak sıcak denizlere çok güçlü bir giriÅŸ yapma imkanı yakaladı Putin. 2014’te Kırım’ı topraklarına katan Putin, 2015’te Ukrayna’nın doÄŸusundaki kontrolünü kalıcı hale getirirken Suriye meselesine de dengeleri deÄŸiÅŸtirecek ÅŸekilde müdahil oldu. Üstelik bütün bunları Rusya’nın içerisinde bulunduÄŸu ekonomik krize raÄŸmen yaptı. Düşürülen Rus uçağını da fırsata çeviren Putin, Suriye’deki etkisini pekiÅŸtirirken AKP Türkiyesinin Suriye’deki ellerini kollarını baÄŸladı. Bu arada bir parantez açarak Putin ile çok vurucu bir ikili oluÅŸturan İran’ın 2015’i hem askeri, hem de diplomatik açılardan çok baÅŸarılı ÅŸekilde geçirdiÄŸini belirtmek gerekir.
2015’te Latin Amerikalı Ulusalcı Sol, uzun iktidar döneminin ardından elveriÅŸli kapitalist ÅŸartların bitmesiyle yolun sonuna geldi. Petrol parasıyla giden Chavizmo, Venezuela’nın köklü sorunlarına ciddi hiçbir çözüm getiremediÄŸi gibi petrolün varili 40 doların altına inmesiyle ilk defa seçim kaybettiler ve tepetaklak aÅŸağı gidiÅŸin sonu acı bir çakılmaya varacak. Arjantin’de Peronist Kirchnerism dönemi bitti. Küba’da Castro rejimi uygun adım serbest piyasaya adapte oluyor. Kolombiya’da uzun soluklu gerilla örgütü FARC, devletle yürüttüğü müzakerelerin sonunda yolun sonuna geldi. Elde edilense kayda deÄŸer birkaç reformdan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Brezilya ve Bolivya’da da reformist ulusalcı iktidarlar 2015’te ayaklarının altındaki zeminin hızla kaydığını gördüler.
Sosyalist Sol
Türkiye’de Sol ve Emek cephesi de 2015’in kaybedenleriydi. Örgütsüzlük ve dağınıklık gibi kronik sorunlarla boÄŸuÅŸan sol hareket, 2015’teki sert rüzgarları savuÅŸturac
ak durumda deÄŸildi. Esas olarak HDP’nin ileri atılması ile elde edilen 7 Haziran Türkiyesinin emek ve özgürlük mücadelesi için daha elveriÅŸli ÅŸartları beraberinde getireceÄŸi düşünülmekteydi ki RTE’nin “tekrar seçim” hamlesi ile rüzgar tersine döndü. Sosyalist öğrenciler Suruç’ta IŞİD eliyle büyük bir katliama tabi tutuldular. Ardından Kürt illerinde baÅŸlayan çatışmalar ve yükselen milliyetçilik solun hareket alanını daralttıkça daralttı. Ardından da 10 Ekim katliamı geldi. AKP’nin üniversiteler, meslek örgütleri ve sendikalar, gazeteciler, mahalleler ve ÅŸehir merkezlerindeki baskıları sol hareketi önümüzdeki dönemde de bunaltmaya devam edecek. DiÄŸer taraftan örgütlülük adına ilerlemeler elde edilir, dağınıklıktan kurtulunur ve yerellerdeki etkinlikle fark yaratılırsa bu dönem sosyalistler için fırsata çevrilebilir.











