27 Ekim’de Arjantin’de yapılan seçim sonuçları Devrimci Marksistler açısından önemli bir baÅŸarıyla noktalanmış ve Partido Obrero ile PST (İşçilerin Sosyalist Partisi) iÅŸbirliÄŸiyle örgütlenen FIT (Solun ve Ezilenlerin Cephesi) meclise 4 milletvekili sokmayı baÅŸarmıştı. 2011 yılında örgütlenen cephe iki yılda hem Kirchnerizm’den umudunu kesmiÅŸ hem de sokak mücadelesini büyüten geniÅŸ kitlelerin desteÄŸini alarak büyük bir geliÅŸme göstermiÅŸti. Yapılan seçimlerde alınan 1 milyon 200 bin oy bu yükseliÅŸin göstergesi oldu. Seçim sonuçları
Sitemizde Arjantin seçim sonuçlarının ardından geliÅŸen politik atmosfer, Troçkistlerin baÅŸarısının önemi ve yeni dönemde bekleyen görevler üzerine Arjantin’de Sol Cephe Parlamentoda – Juan Marino (TPR) baÅŸlıklı yazıyı Türkçe’ye çevirerek yayınlamıştık. Dileyenler daha geniÅŸ bir bilgi için bu yazıyı okuyabilirler.
Bu yazıda asıl olarak artık seçim atmosferine girmiÅŸ Türkiye için Arjantin’den yaÅŸanan geliÅŸmelerin sonuçlarını çıkarmak gerekmektedir. Arjantin ve Türkiye’nin geçmiÅŸleri karşılaÅŸtığında büyük benzerliklerle karşılaÅŸacaktır, nitekim son dönemde yaÅŸanan geliÅŸmeler geleceklerinin de çakışacağını göstermektedir. Arjantin 1976’da General Jorge Rafael Videla’nın düzenlediÄŸi bir darbe ile Türkiye’nin 12 Eylül’de yaÅŸadığı tramvanın bir benzerini yaÅŸamıştı. Darbeciler on binlerce devrimciyi katletmiÅŸ, toplum üzerinde büyük bir baskı kurulmuÅŸtu. Hatta darbede yaÅŸanan kayıplara karşı Plaza Del Mayo’da annelerin baÅŸlattığı eylem, Türkiye’de Cumartesi Anneleri’nin yıllarca süren mücadelesinin ilham kaynağı olmuÅŸtu.
2001’de Arjantin ekonomik krize girip, ayaklanmalarla sarsılırken; aynı dönem kriz Türkiye’nin de kapısını çalmıştı. Belki bir ayaklanma yaÅŸamadık ama kapitalizmin krizleri her iki ülkeyi de benzeri bir sertlikte vurmuÅŸtu.
BahsettiÄŸimiz gibi Sol Cephe’nin seçim baÅŸarısı kararlı mücadele kadar, kitle radikalizminin de bir sonucu. Türkiye’de de bu konuda belki de son yüzyılın en özgün deneyimlerinden birisi olan Gezi DireniÅŸi hala hafızalarda oldukça taze. Dolayısıyla yaklaÅŸan seçimlerde devrimciler açısından oldukça avantajlı bir durum söz konusu. Bütün mesele sol unsurların kitle radikalizminin rüzgarını tutarlı bir programla arkasına alabilmesine baÄŸlıdır.
Türkiye solu içerisinde ABD ve cemaat sevdalısı CHP’den veya her seçim döneminde olduÄŸu gibi Kürt ulusal hareketinin hazır oylarının rahatlığıyla seçim dönemini rölantide geçirecek unsurlarda olacaktır. Ancak bu ne kitle radikalizminin ilerleyiÅŸine ne de solun sınırlı politik etkisinin yayılmasına neden olacaktır.
Ancak gücünü kitle radikalizminden alan ve burjuva sistemin kürsülerinde Arjantinli Devrimci Marksistler gibi bu destekle hareket eden siyasal seçenekler hem kitlelerin kendilerini anlamlı hissetmelerine hem de yeni deneyimlere ışık tutacaktır. Türkiye sol hareketi eline verilen metinleri harfiyen okuyan deÄŸil, kürsülerde Gezi’de katledilen gençlerin isimlerini haykırabilen unsurlarla seçim dönemine hazırlanmanın yolunu açmalıdır.