Sosyalizm Kazanacak!
/ Devrimci Perspektif / 1 Mayıs 2015: Yasaklama Tartışmasına Sıkışmamak – Engin Kara

1 Mayıs 2015: Yasaklama Tartışmasına Sıkışmamak – Engin Kara

on 17 Mart 2015 - 17:38 Kategori: Devrimci Perspektif, Engin Kara, Gündem

yazı içi resmiAKP’nin 2013’ten bu yana Taksim’deki 1 Mayıs toplanmalarına ilişkin sürdürdüğü yasakçı ve saldırgan tutum bu sene de tekrarlanacak görünüyor. İstanbul Valisi Vasip Şahin’in hafta sonu CNN Türk’te katıldığı bir programda kendisine yöneltilen 1 Mayıs’ta Taksim’e izin verilip verilmeyeceğine dair soruya “Toplantı ve gösteri yapılabilecek yerler belli. Taksim bunlardan biri değil. O konuya çok girmek istemem” cevabını verdi. Şahin’in açıklaması bu seneki 1 Mayıs tartışmalarının startını vermiş oldu.

2013 yılında Taksim’i yasaklamaya başlayan AKP iktidarının ilk bahanesi Taksim Meydanı’nda devam eden kazı çalışmaları ve bulunduğu iddia edilen geniş çukurlardı. 1 Mayıs’ın ardından iyice biriken gerilimlerin 31 Mayıs’ta patlamasıyla başlayan Gezi Direnişi esnasında Taksim’in ele geçirilmesi, 1 Mayıs’ın tabiri caizse rövanşı olmuştu. Ancak geçtiğimiz sene de AKP’nin Taksim yasağı devam etmiş; buna karşılık sendika-meslek örgütleri ve sosyalist güçlerin cevabı Taksim kararlılığı olmuştu. 1 Mayıs günü Beşiktaş ve Şişli kollarında toplanan kitleye gün boyunca devam eden polis terörü uygulanmıştı.

Bu 1 Mayıs günü de, son iki yılda gerçekleşen tabloları aratmayacağa benziyor. Vali Şahin’den erken gelen yasak açıklamasının üzerine İç Güvenlik Paketi ve AKP’nin genel seçimlerin hemen öncesinde yaşayacağı muhtemel gerilimi de eklersek, 2015 1 Mayıs’ının önceki senelerden daha şiddetli geçeceği bile şimdiden söylenebilir.

İktidar kanadından gelen yasaklama kararına karşı sendika ve sosyalist güçlerin iradesi yine Taksim yönünde olacak. “1 Mayıs’ta Taksim’i Yasaklamak Suçtur” başlığıyla DİSK’in internet sitesinde yayınlanan basın duyurusunda 18 Mart’ta yapılacak basın toplantısıyla valinin yasaklama açıklamasına karşı açıklama yapılacağı belirtildi.

                                          1 Mayıs’ı Nereden Örgütlemeli?

Bizzat vali tarafından yapılan yasak açıklamasıyla birlikte 1 Mayıs alan tartışması bir buçuk ay önceden başlamış oldu. Ancak bu tartışmalar yürütülürken dikkat edilmesi gereken birtakım noktalar bulunuyor.

Öncelikle son iki 1 Mayıs’ın örgütlenmesinden yola çıkarak şu tehlikenin altını çizmek gerekiyor: eğer sendikalar ve özellikle de sosyalist sol, 1 Mayıs örgütlemesini büyük ölçüde alan tartışmasına sıkıştırırsa, 1 Mayıs’ın içi boşaltılmış olacaktır. Bu, elbette Taksim’den vazgeçme anlamına gelmiyor. (Şunu da ara bir not olarak peşin peşin söylemek lazım ki, sınıf mücadelesinin ihtiyaçları doğrultusunda kısa süreli geri adımları düşünmek veya tartışmak, devrimcilikten bir kopuş anlamına gelmez.) Ancak Taksim kavgasında güçler dengesini işçi sınıfı lehine değiştirebilmek de, 1 Mayıs’ta geniş emekçi kitlelere ulaşabilmekle mümkün hale gelecektir.

Hal böyleyken 1 Mayıs’a giden haftaları yalnızca Taksim tartışmasıyla geçirmek  AKP’nin manipülasyonları dışında hiçbir işe yaramayacaktır. Taşeron, özelleştirme, iş cinayetleri, güvencesiz çalışma, grev yasakları, sendikal yasaklar… Örgütleme sürecinde kullanılabilecek sayısız konu bulunabilirken 1 Mayıs çağrısını “AKP yasaklayacak, polis saldıracak, yine de biz vazgeçmiyoruz” söylemine indirgemek mücadeleye yarardan çok zarar verecektir.

Öte yandan işçi sınıfının acil ve yaşamsal talepleri etrafında örülecek mücadelenin 1 Mayıs’a kadar enerjik bir çalışmasını yaratmak gerekiyor. DİSK’in veya devrimcilerin amacı, 1 Mayıs gecesini Şişli’deki DİSK binasında geçirerek sabah buradan bayrak açıp polise karşı direnmekle sınırlı olmamalı. Fabrikalarda, işyerlerinde, meydanlarda, mahallelerde, üniversitelerde… sabırlı ve politik içeriği sağlam bir çağrı kampanyası sonucunda, henüz ulaşılamamış kitleleri 1 Mayıs’a örgütlemek; “her yer Taksim” söylemini, yalnızca Taksim’e çıkılamayacağı kesinleşen saatten itibaren değil, gerekirse bugünden itibaren gerçek kılmak gerekmektedir.

Taksim’de yapılacak haklı ısrarların işçi sınıfını doğrudan ilgilendiren problemlerle beslemek bu ısrarı işçi taleplerinin birçok hamlesinden biri halinde gerçekleştirmek sınıf mücadelesine nicel katkıların yanı sıra niteliksel olarak da hamle imkânı sunacaktır.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı