Sosyalizm Kazanacak!
/ Ekonomi / Gençlik İşsizliğin Pençesinde – İnci Gürkan

Gençlik İşsizliğin Pençesinde – İnci Gürkan

on 5 Ağustos 2020 - 05:50 Kategori: Ekonomi, Emekçiden

Türkiye’de işsizlik sorunu, pandeminin de etkisiyle can yakıcı bir şekilde yaşanmaya devam ediyor. Emekçilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara, geleceğin yeni işçi kuşakları da ortak oluyor. Üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından gençliğin aklını birçok soru meşgul ediyor. Bunlardan en çarpıcı ve hayati olanı “hangi bölümü bitirirsem daha kolay iş bulurum” sorusu. Fakat kapitalizmin emekçiler için yarattığı ekonomik buhran, sorunun cevabını almayı imkansızlaştırıyor. AKP iktidarının istihdam sağlayamadığı yüz binlerce genç; geleceksizlik, yoksulluk ve ümitsizlik batağına sürükleniyor. Yıl yıl üniversiten mezun olan gençler, işsizler ordusuna katılmaya devam ediyor.

Türkiye’de İşsizlik, Genç İşsizlik ve İstihdam Oranları

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ikinci çeyrek için yayınladığı Nisan 2020 Hane Halkı İşgücü Araştırması verilerine göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş gruplarındaki işsiz sayısı pandemi koşullarının yaşandığı Nisan ayında, geçen yılın Nisan ayına göre 427 bin kişi azalarak 3 milyon 775 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,2 puanlık azalış ile yüzde 12,8 seviyesinde gerçekleşti. Beraberinde istihdam edilen kişi sayısı son bir yılda 2 milyon 585 bin kişi azalarak 25 milyon 614 bin kişi oldu. İstihdam oranı ise 4,9 puanlık azalış ile yüzde 41,1 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı zaman dilimine göre 1,2 puanlık artışla yüzde 24,4, istihdam oranı ise 7 puan azalarak yüzde 26,1 oldu. Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 8,6 puanlık azalışla yüzde 34,5 seviyesinde gerçekleşti. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine karşılık 5,7 puanlık artışla yüzde 29,1 olarak tespit edildi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), TÜİK’in Nisan 2020 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) verilerini değerlendirdiği Temmuz 2020 “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporunu” yayınlamıştı. DİSK-AR yayınladığı raporda; “TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranı ve sayısı Covid-19’un yarattığı depremi yansıtmayacak kadar düşük açıklandı. TÜİK’in dar tanımlı işsizlik verileri gerçeği yansıtmıyor. Covid-19 salgını büyük bir istihdam depremine yol açmış, yüz binlerce işyeri kapanmış, devasa bir iş ve istihdam kaybı yaşanmışken TÜİK’in işsizliğin düştüğünü açıklaması inandırıcı değildir.” ifadelerini kullandı.

DİSK-AR raporunda “Covid-19 etkisiyle revize edilmiş geniş tanımlı işsizlik ve iş kaybı 17,7 milyonu aştı, covid-19 11 milyona yakın yeni iş kaybı ve işsiz yarattı, revize edilmiş geniş tanımlı işsizlik ve iş kaybı oranı yüzde 52 olarak hesaplandı, kadın işgücü sayısı yüzde 13,9, kadın istihdamı sayısı yüzde 11,9 azaldı, istihdam bir yılda 2 milyon 585 bin kişi düştü, işbaşında olanların sayısı 7,1 milyon düştü, ümitsiz işsizlerin sayısı 553 binden 1 milyon 310 bine yükseldi.” verilerine yer verdi.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi, üniversite mezunlarının işgücü performanslarına ilişkin ÜNİ-VERİ Yıllık Raporu’nu açıkladı. Açıklanan raporda 70 bölümü içeren, üniversite mezunlarının; iş bulma süresi, kamuda işe yerleşme oranı, işe başlangıç ücretleri gibi alt başlıklar ele alındı. Verilerde mezunları 0-6 ay içerisinde iş bulan bölüm sayısı sınırlı kalıyor. Hukuk mezunlarının yüzde 20’si 6-12 ay içerisinde, yüzde 19,4’ü ise bir yıldan fazla sürede işe girebildi. Aynı zamanda hukuk mezunlarının yüzde 40’ının işe başlangıç ücreti asgari ücret ile 2 bin 999 TL arasında değişti.

Benzer şekilde tablo iktisat mezunları için de iç açıcı olmadı. İktisat mezunlarının yüzde 39,3’ünün mezuniyetin ardından ilk bir yıl içinde ya da daha fazla sürede iş bulabildiği, işe alınanların yüzde 68’inin asgari ücretle işe başladığı ifade ediliyor. Siyasal Bilgiler, Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinde de tablo benzer şekilde. Bu bölümlerden mezun olanların yüzde 67’si asgari ücretle iş yaşamına başlarken, yüzde 43’ü ilk bir yıl içerisinde iş bulamadı.

Öğretmenlik mezunlarının ise yüzde 31’i ilk bir yıl içerisinde iş bulamıyor. Öğretmenlik mezunlarının yüzde 56’sının işe başlangıç ücreti asgari ücret ile 2 bin 999 TL arasında değişti. Kamuya yerleşen öğretmen sayısı yüzde 75’te kaldı. Felsefe mezunlarının yüzde 66’sı, İşletme mezunlarının yüzde 66,3’ü, Matematik mezunlarının yüzde 61’i, Diş Hekimliği mezunlarının yüzde 39,4’ü asgari ücret ile işe başladı. Kamuya yüzde yüze yakını yerleşen Tıp, Hemşirelik bölümleri mezunlarının yanı sıra İslami Bilimler bölümü mezunlarının yüzde 90’ına yakının kamuya yerleştirildiğini de eklemek gerekiyor.

Bu verilerden nasıl bir sonuç çıkarmamız gerekiyor?

TÜİK’in yayınladığı veriler ışığında görüyoruz ki pandemi sürecinde işsizliğin artış göstermesinin üzeri örtülüyor. AKP iktidarı işsizlere ve özellikle gençlere istihdam yaratacak politikalar üretmekte aciz kalıyor. AKP iktidara geldiğinden bu yana, üniversite mezunları arasında işsizlik oranları yıl yıl büyük bir artış gösteriyor. İktidarın her ile bir üniversite politikası çökmekle kalmayıp beraberinde eğitim niteliksizleştiriliyor, genç işsizlik sayıları da rekora götürülüyor.

Üniversiteden mezun olan milyonlarca diplomalı genç ya düşük ücretlere, zor çalışma koşullarına evet demek zorunda kalıyor ya da çaresizce iş bulabilme umuduyla bekliyor.

Eğitime erişim, herkes için aynı olmadığı gibi milyonlarca genç yoksulluk, çaresizlik, geleceksizlikle başbaşa bırakılıyor. Sermaye sahiplerinin çocuklarının iş bulma sıkıntısı çekmediği kapitalizmde emekçilerin çocukları çıkmazın içerisinde bırakılıyor. İşsizlik gençliğin enerjisini, yeteneklerini köreltiyor, maddi manevi sıkıntılar içerisine sokuyor. Patronlar; emekçilere, genç işçilere zor çalışma koşulları, karın tokluğuna ücreti kabul etmezsen aç kalırsın diyerek boyun eğmeyi dayatıyor.

İşsizlik ve geleceksizlik kıskacında büyük sıkıntılara sürüklenen gençliğin önünde tek seçenek duruyor: Mücadele… Nitekim bize istediğimiz hayatı güle oynaya vermeyecekler, altın tepside sunmayacaklar. Bunu ancak kendi örgütlü gücümüzle, mücadeleyle kazanabiliriz. Tüm gençliğe, emekçilere çağrımız sömürüsüz bir dünya inşa etmek için SEP’e omuz vermektir.

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı