Sosyalizm Kazanacak!
/ Dünyadan / Kobani eş-başkanı Enver Müslim’le Röportaj:“Devrimimizi diğer halklarla paylaşmak istiyoruz.”

Kobani eş-başkanı Enver Müslim’le Röportaj:“Devrimimizi diğer halklarla paylaşmak istiyoruz.”

on 16 Mart 2015 - 22:30 Kategori: Dünyadan, Gündem

Kobani

2015 Ocak başlarında, bolsevik.org muhabirlerinden bir heyet,  Kobani şehrini ziyaret etti ve kanton eşbaşkanı Enver Müslim’le röportaj yaptı. Röportajı, Kobani’de yaşanılan süreç devrim midir  tartışmaları yapılırken yeniden değerlendirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz.  

IŞİD’in ilk saldırılarıyla başlayalım. IŞİD’in neden Kobani’ye saldırdığını düşünüyorsunuz?

E.M: Kürt halkı uzun bir süredir Suriye rejimi tarafından eziliyor. Örneğin, Kürtçe konuşmak yasaktı. Rojava devrimi, 2011’de başladığından beridir bu tip insan hakları ihlallerini yok etmeyi amaç edindi. Biz, devrimi diğer halklarla paylaşmak istedik. Bu yüzden bizim amacımız tek etnisite tabanlı farklı bir  bölge kurmak değil, demokrasi ve barış üzerine kurulu yeni bir Suriye kurmaktı. Devrim başladığından beri, rejim  güçleri Rojava’yı  terk etti.

Kobani’yi, sadece Kürt’lerin, Arapların, Suryanilerin değil bütün halkların bir arada güven içinde hissedebileceği bir şehir olarak korumak istedik. Kobani’nin bütün Suriye’ye örnek olmasını amaçladık. IŞİD, bu siyasi projeden hoşlanmadığı için saldırdı.

Sizce Türkiye IŞİD’i destekliyor mu?

E.M: Türkiye’yle yıllardır komşuyuz. Ama Türkiye’de IŞİD’i destekleyen belli başlı örgütler var. Türkiye hükümeti, IŞİD’e herhangi bir destek yapıldığını resmi olarak reddediyor. Türkiye cumhurbaşkanı, ülkesinin IŞİD’e karşı olduğunu deklare etti. Öyleyse neden bu kadar insan Türkiye aracılığıyla, ülke içinden verilen ciddi destekle IŞİD’e katılıyor ve bize karşı savaşıyor? Endişelendiğimiz şey, Türkiye’de IŞİD’i destekleyen, iyi bilinen kurumların olması. Kobani hükümeti olarak, Türkiye hükümetine,  IŞİD karşısındaki pozisyonlarını açıklamaları çağrısını yapıyoruz.

Sıradaki soru, Ekim’deki olaylarla ilgili. (Türkiye’de Kobani’ye destek eylemlerinde 46 kişi öldürülmüştü.) Türkiye hükümetiyle Kobani’ye koridor açma anlaşması nasıl gerçekleşti? Bunun, Türkiye ve PKK arasındaki barış sürecini etkileyeceğini düşünüyor musunuz?

E.M: Öncelikle, bunların hepsi birbiriyle bağlantılı şeyler. Barış süreci çetrefilli bir konu ama Kobani direnişi dünyaya çok şey ifade ediyor. Birçok ülke Kobani direnişini destekledi, koalisyonun hava kuvvetleri bize yardım etti.  Ekim’deki eylemler bize karşı yapılan soykırımı teşhir etme amaçlıydı. Türkiye hükümeti basitçe “biz koridoru açmayacağız” diyemezdi. Bu trajediyi izleyen 14 milyondan fazla Kürt nüfus var ve diğer ülkelerden de Kobani’ye destek olunması için büyük baskılar var. Çelişkili bir tavır içerisindeler. Koridoru tam olarak açmadılar, sadece Kobani’den yaralıların girişine ve Irak Kürdistanı’ndan Peşmerge güçlerinin  geçişine izin verdiler. Dünyanın her yerinde Kürtler Kobani’yi IŞİD’in uygulayacağı bu soykırıma karşı savunmanın kendi yükümlülükleri olduğunu düşünüyor.

SDH Muhabirlerinin objektifinden

SDH Muhabirlerinin objektifinden

Rojava devriminden önce, Irak Kürdistanı’nın Peşmerge güçleri ve şu an Kobani’yi yönetmekte olan PYD’nin silahlı kanadı YPG arasında çatışmalar vardı. PYD, PKK’ye bağlandı. Bildiğimiz kadarıyla Rojava’da politik olarak Irak Kürdistanı’na ve Peşmerge’ye yakın siyasi örgütler var. Neden Peşmerge bu kadar geç kaldı ve zaferden  sonra da burada kalacaklar mı?

E.M: Birliklerimizi destekliyorlar ve ayrıca sıcak çatışmaya girmiyorlar. Savaşanlar temelde YPG ve YPJ. Kurtuluştan sonra ihtiyaç olursa kalırlar. Ve ayrıca Şengal’de de YPG ve Peşmerge beraber savaşıyor.

Kurtuluştan sonra nasıl bir toplum kurmayı amaçlıyorsunuz?

E.M: Suriye rejimi gibi tek partiyle yönetilen üniter bir devlet olmak istemiyoruz. Demokratik bir projemiz var.  Bu projemize Suriye’deki diğer  uluslardan ve mezheplerden  insanları da dahil etmek istiyoruz ki herkes aynı  ifade özgürlüğünden  faydalanabilsin veya kendi dinini veya kültürünü, korku ve baskı olmadan özgürce yaşayabilsin. Yani demokrasi ve  konfederasyona dayalı bir toplum kurmak istiyoruz. Suriye rejimi gibi bir hükümet olmak istemiyoruz. Bu projeyi Suriye’yle paylaşmaya hazırız.

Örneğin  Almanya’da demokrasi var fakat insanlar özgür değiller çünkü zengin ve fakir insanlar var. Zenginliğin dağılımı nasıl olacak?

E.M: Adım adım gitmek istiyoruz. Evet, demokratik olduğumuzu, demokratik bir projemiz olduğunu, bir barış projemiz olduğunu söylüyoruz. Projemiz sınıf ayrımlarına dayalı değil, biz güçlü bir toplum kurmak istiyoruz. Hükümetler insanlara yeteneklerini gerçekleştirmek için tüm imkanı tanımalı. Bizim toplumumuzun varoluşu  için istediğimiz şey bu, biz insanlarımıza eşitlik için her şeyi sunmaya çalışacağız.

Kadın-erkek eşitliği Rojava Devrimi için neden bu kadar önemliydi?

Kentte sağlam kalan çok az yapı var (SDH Muhabirlerinin Çektiği Görüntü)

Kentte sağlam kalan çok az yapı var (SDH Muhabirlerinin Çektiği Görüntü)

E.M: Kadınların aktif katılımı olmadan gerçekten güçlü bir toplum kurmak mümkün değil. Kadınların kendi hakları için mücadele etmesi bizim kültürümüzden gelir. Bugün örneğin YPJ ( kadın milisler) IŞİD’e karşı YPG ( erkeklerin birimi)  ile yan yana savaşıyor. Kadın hakları ve toplumsal konumu yasalar aracılığıyla kurumsallaştırılmalı. Güçlü bir toplum istiyorsanız kadın-erkek arasında eşitlik olmalı.

Peki ya bu proje içinde eşcinsel bireylerin hakları?

E.M: Bu hakları sağlamak bizim görevimiz. IŞİD’i topraklarımızdan attığımızda, ki bu bütün enerjimizi adadığımız amaç, kadın-erkek eşitliğini kurumsallaştırmanın yollarını aramaya başlayacağız. Bu konuda yapmamız gereken daha çok şey var. Bu, eşcinsel bireyler için de geçerli. Onları koruyan yasalarımız olabilir. Bu normal.

Kobani’yi yeniden kurmak için planlarınız neler?

E.M:  Şimdi harabeye dönmüş hâlde gördüğünüz şehri yeniden inşa edeceğiz. Bütün sivil toplum kuruluşlarını ve devletleri yardıma çağıracağız.

Finansal yardımın ötesinde bir yardım var… Biz ne yapabiliriz?

E.M: Bizim için önemli olan şey dünyadaki bütün insanlara ulaşıp onlara YPG ve YPJ’nin direnişini duyurmak. IŞİD’in bünyesinde dünyanın her yerinden insan var. Kobani Kantonu’nda farklı türden bir enternasyonalizm var, bütün ülkeler için barış istiyoruz ve Charlie Hebdo trajedisi için çok üzgünüz.

Teşekkürler.

E.M: Teşekkürler.

 

 

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı