İyice Yüzsüzleştiler! O Halde Örgütleneceğiz; Mücadele Edeceğiz! – Çağın Erdinç
Yüzsüzleşmek sözcüğünün kelime anlamı “utanmaz, sıkılmaz olmak, arsızlaşmak” olarak tanımlanıyor. AKP’nin geldiği durum tam olarak bu. 2002’den bu yana çocuklara yönelik cinsel istismar aldı başını gitti. Çocuk gelin sayısı giderek artıyor. Taciz, tecavüz ülkede kol geziyor. AKP’nin tüm bunlara yönelik çözüm önerisi ise tecavüze uğrayan kişinin tecavüz eden sapıkla evlenmesi! Sonra Adalet Bakanı çıkıp çocuğun rızasından bahsediyor. Yüzsüzleşmek sözcüğü bile hafif kalır! Bu yasa, artık sözün bittiği yer!
Doğanın, Emeğin, Kadınların, Gençliğin Kâtili AKP!
AKP doğayı katletti; kadın bedenine defalarca müdahale etti; üniversiteli işsiz sayısı sürekli artıyor; ekonomi çamura saplanıyor.
Ekonomi çamura saplandıkça fatura işçilere, emekçilere çıkıyor. Emekçiler fabrikalarda, madenlerde, tersanelerde iş cinayetlerine kurban gidiyor. Hayatta kalan emekçiler tamamen patronun “insafına” terk edilmiş durumda. Sosyalist Emekçiler Partisi olarak OSTİM’de gerçekleştirdiğimiz işçi çalışmasında bunu görüyoruz. Bir atölyenin içinde patronun süper lüks Mercedes’i dururken aynı atölyede işçiler solunması çok tehlikeli olan kimyasalları soluyorlar. Üstelik patron, işçilere birer maskeyi bile çok görüyor. Onun arabasının temizliği, güzelliği, işçilerin canından kıymetli!
Ne Yapmalı?
Net olan bir şey var ki, AKP tüm bunları örgütsüz olduğumuz için yaptı, yapıyor ve örgütsüz olmaya devam edersek çok daha kötülerini yapacak. “Tecavüz yasasından daha kötü ne olabilir ki?” diyenler olabilir. Daha önce de aynı soru defalarca sorulmuştu; fakat her seferinde çok daha kötüsünü yaptılar.
“Suya sabuna dokunmayayım; onlar da bana dokunmasın” devri çoktan kapandı. AKP’yle bir derdi olmasa bile, sokaktaki kadın, sırf kıyafet tercihinden dolayı şiddete maruz kalabiliyor. Ayşegül Terzi’ye atılan tekme, münferit olarak görülemez. O tekme, iktidarın tekmesidir. Kadınları bir kalıba sokmaya çalışan; kendi zihniyetine göre şekillendirmeye çalışan iktidarın şiddetidir. “Kadın mıdır kız mıdır bilmem” diyen; “Annesi tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? Annesi olsun” iğrençliğinde sözleri sarf edenlerle Ayşegül Terzi’ye tekme atan kişinin zihniyeti arasında bir fark var mı? İktidarın dili, toplumsal dokuya enjekte oldukça kadın cinayetleri, şiddet, taciz, tecavüz artıyor.
AKP açıkça “ya benimlesiniz; ya da bana karşı” diyor. Kendisinden olmayan herkesi hedef tahtasına oturtuyor. O zaman biz de “Hırsızların, kâtillerin, sapıkların safında değiliz” diyoruz. Bunu diyoruz ama bu sözleri sosyal medyada ya da arkadaş sohbetlerinde söylemek hiçbir fayda sağlamaz. Önemli olan birlikte hareket edebilmek. Zira karşımızda basit bir güç yok. AKP’ye karşı bireysel tepkiler, tepki gösteren kişinin öfkesini azaltmak dışında hiçbir işe yaramaz. Bir araya geleceğiz, umut edeceğiz, çalışkan olacağız! Bunun başka bir yolu yok. Bunu yapamazsak; bir araya gelip birlikte mücadele edemezsek “Bundan daha kötü ne olabilir” sözünü her sarf ettiğimizde daha kötüsüyle karşılaşacağız!
bolsevik.org