Sosyalizm Kazanacak!
/ Dünyadan / Dubai’nin Sessiz Köleleri: Kadınlar ve Çocuklar – B. Defne Erten

Dubai’nin Sessiz Köleleri: Kadınlar ve Çocuklar – B. Defne Erten

on 6 Ocak 2019 - 14:52 Kategori: Dünyadan

Hayatta var olan her şeyin en lüksü ile anılan Dubai, tahtını acımasız çalışma koşulları konusunda da “en” olmakla koruyor. Göklere uzanan binalarla yapılan reklamlar, şehrin ücra köşelerinde yaşayan göçmen işçilerin dramlarını saklamaya yetmiyor.

The Guardian gazetesinin 2 Ocak’ta yayınladığı haber, göçmen işçilerin çok yoğun olduğu bölgede göçmen kadın işçilerin yaşamak zorunda bırakıldıkları hayata ayna tutuyor. Körfez’in kirli rejimlerinin özellikle Güney Asyalı işçileri kölece çalıştırmakla nam yaptığı bir çok kez gündeme yansımıştı. Bu kez kadınların nasıl ezildiğine ve sahipsiz çocukların hikayesine tanık oluyoruz.

Dubai’nin eski bir bölgesinde, 5 metreye 3 metreden büyük olmayan, penceresiz bir oda Filipinler’den dokuz kişiye ev sahipliği yapıyor. Sekiz yetişkin, düşük ücretli işlerde uzun saatler çalışıyorlar, böylece ailelerine evlerine para gönderebiliyorlar. Dokuzuncu ise altı yaşında bir erkek çocuğu.

Çocuğun adı Jerry ve annesi Neng ile küçük bir yatağı paylaşıyor. Bu küçük karanlık oda, hayatını vatansız bir çocuk olarak saklanarak geçirdiği için tanıdığı tek ev. Doğum belgesi veya başka herhangi bir kimlik belgesi olmadan büyümek, eğitime erişimi olmadığı ve hiçbir doktora gitmediği anlamına geliyor. Jerry adındaki bu çocuk resmi olarak yaşamıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin 9.4 milyonluk nüfusunun yaklaşık %70’i düşük ücretli göçmen işçilerden oluşuyor. Ekonominin hayati bir parçası olarak, inşaat veya perakende sektöründe veya hizmetçi ve taksi şöförü olarak çalışıyorlar.

Neng onlardan biri. On yıl önce, bir hizmetçi olarak çalışmak için Filipinler’den BAE’ye geldi, ancak işverenleri onu taciz ettiği için kaçtı. İşsiz kalmak, vizesini kaybetmek ve yasadışı bir şekilde ülkede yaşamak anlamına geliyordu. Onu evine alan alan adam Neng hamile kaldıktan sonra onu kovdu. Evlilik dışı hamile olan Neng, ikinci kez BAE’de yasaları çiğnediğini biliyordu. Ülkenin İslami yasalarına göre bu suçtu ve bir yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilirdi.

Ülkede evlenmemiş bir kadını hamile olarak teşhis eden doktorlar onları polise teslim etmek zorundadır. Daha sonra hapis ve sınırdışı edilmekle karşı karşıya kalabilirler.

Bazı kadınlar hamilelik görünür olmadan önce BAE’den ayrılmayı tercih eder ve pek çok kez de şanslarını merdiven altı kürtajlar da denerler.

“İşlerini kaybetmekten korkuyorlar çünkü ailelerine destek olmanın tek yolu bu. Onlara göre sınır dışı edilmek hayatlarının sonu gibi” diyen Körfez Hukuku Avukatı Barney Almazar, BAE’deki göçmen işçilere hukuki yardımda bulunuyor.

Resmi kanallardan iş bulamayan Neng, sonunda evinden 10 dakikalık yürüme mesafesinde bir evde yaşayan Filipinli bir aile için temizlikçi ve dadı olarak iş bulmayı başarmış. İşverenleri bu durumun yasadışı olduğunu bilirken; bunu kullanarak haftada beş gün, günde 10 saat çalışabilması için ayda sadece 1.000 AED (216 £) ödüyorlar. Genellikle zamanında ödeme yapılmıyor. Ancak hiçbir hakkı olmadığı için şikayet edebileceği hiçbir yer yok.

Polis tarafından yakalanma ve çalışırken çocuklarına bakamama korkusuyla, bekar annelerin birçoğu, bebeklerini terk etmeye başvurabiliyor.

Ülkede Neng ve Jerry ile aynı konumda kaç tane ebeveyn ve çocuğun olduğunu bilmek neredeyse imkansız. Konsolosluk sözcüsüne göre, her ay evlilik dışı doğan çocuğu olan 40 anne, Dubai’deki Filipinler Konsolosluğu ve Abu Dabi’deki elçilikten tavsiye ve yardım alıyor. Almazar, bu rakamın ülkesinde çocuklarıyla birlikte saklanarak yaşamak zorunda kalan kadınların sayısının yalnızca bir kısmını oluşturduğunu söylüyor.

Neng ve Jerry’nin hikayesi aslında isimsin binlerce kadının ve çocuğun hikayesi. Körfez’in kan emici rejimleri Bangladeş, Filipinler, Hindistan gibi ülkelerdeki yoksulluğundan kaçan milyonlarca göçmeni kölece koşullarda çalıştırarak servetlerine servet katıyor. Bu göçmenlerin ellerinden pasaportları alınıyor ve bütün haklarından mahrum bırakılıyorlar. Öyle ki yakın geçmişte Suudi Arabistan’da açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan ve aylar boyu paralarını alamayan Hintli işçilerin haberi gündeme gelmişti. 

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı