Sosyalizm Kazanacak!
/ Emekçiden / Beyonce, Feminizm ve Sri Lankalı Kadın Emekçiler

Beyonce, Feminizm ve Sri Lankalı Kadın Emekçiler

on 3 Ağustos 2018 - 15:42 Kategori: Emekçiden, Kadın

Amacının “kadınların sesini duyurmak olduğunu” dile getirdiği için feminist camiada el üstünde tutulan burjuva dünyasının kadın yıldızı Beyonce, sahibi olduğu giyim markası ile ilgili haberler gündemde.  İngiliz gazetelerinin ortaya çıkarttığına göre Sri Lanka’da Beyonce’un sahibi olduğu Ivy Park kıyafetlerini yapan MAS Holding fabrikasındaki işçi kadınlar sefalet koşullarında çalıştırılıyor. 

Görünen o ki, “kadınların sesini duyurmak ve kadınları kutlamak” gayesi taşıdığı iddiasında olan Beyonce’un dünyasında kendi markası Ivy Park’ın üretimini yapan Güney Asyalı kadınlar bulunmuyor. Dünyanın bir köşesindeki zengin kadınların giyerek “güçlü olduklarını” kanıtladıkları kıyafetleri üreten Sri Lankalı kadınların, “kadın dayanışması”ndan nasiplenmedikleri aşikâr.

Beyonce vs. Güney Asya’nın Yoksul Kadınları

Birkaç sayısal veri ile söylemek gerekirse, Beyonce’un markası Ivy Park’ın net serveti 6.7 milyar dolar ve marka Forbes’un en zengin kıyafet markası sıralamasında 107’inci sırada. Ancak saati yalnızca 64 sente Güney Asya’nın meşhur ‘ter atölyeleri’nde çalışan kadınların bu servetten paylarına ancak sefalet düşüyor. Hem çok ucuza hem de fazla iş saatlerinde çalışmak zorunda kadın işçiler neredeyse kölelik şartlarında çalışıyorlar.

Ne yazık ki bu koşullar Sri Lanka ve Bangladeş gibi düzenleme ve denetleme mekanizmaları eksik olan Güney Asya ülkelerinde çalışma standartlarına dönüşmüş durumda. 

Beyonce’un Şirketi Suçu Tedarikçi Şirketlere Attı

Ivy Park’ın İngiliz gazetelerinde patlak veren skandala verdiği cevap fazlasıyla rahatsız edici. Sorulara yanıt olarak şirket, “titiz bir etik ticaret program”ları olduğunu ve fabrika denetimleri bakımından verdikleri çaba ile gurur duyduklarını iddia etti. Tedarikçilerinin de belirledikleri iş ahlakı kurallarına uymalarını “beklediklerini” söyleyen şirket, ancak tedarikçilerinin işçilerine “etik” davranıp davranmadıklarının teminatını veremediklerini belirttiler.

Böylelikle kendi sözde “iş ahlakı”na uyma çabalarından “gurur” duyarken “topu tedarikçilere atmış” oldular. Sorumluluğu tedarikçilere yüklemek Ivy Park gibi dev markaların “iş ahlakı” iddialarının sahteliğinin kanıtıdır. Beyonce’un kendi markası da kadın işçiler için korkunç gerçeklikler haline gelen tedarik zincirinin bir başka halkasını oluşturuyor.

Gözlerden Irak: Ucuz Emek Cenneti

Bu çabalar, neredeyse her büyük markanın sorumluluklardan kurtulma ve kamuoyunu aldatma yöntemleri. Büyük markalar berbat çalışma koşullarının artık norm haline geldiği ve emeğin muazzam ucuz olduğu ülkelerde üretimlerini gerçekleştiriyorlar ki kendi kârlarını en hızlı yoldan artırabilsinler. Herhangi bir skandal durumunda ise aynen Ivy Park’ın yaptığı gibi suç tedarikçiye atılıyor.

Hindistan, Bangladeş gibi ülkelerde çalışma koşullarının yetersiz hatta işçilerin nasıl ağır şartlar altında sömürüldüğünü ortaya koyan bir sürü kanıt var, keza bunu bu büyük moda markaları da alenen biliyor. Buna rağmen bu markalar ucuz iş gücünün kalbi olan bu ter atölyelerini kendi sermayelerini büyütmek için seçmeye devam ediyorlar.

Burjuva Feminizm ve Emekçi Kadınlar

Burjuva feminizminin omuzlar üstünde taşıdığı burjuva yıldızı Beyonce’un ve onların feminizminin gerçek yüzü de böylece gözler önüne serilmiş oluyor. Kız kardeşlik söyleminin sınıfsal ayrımlar karşısında bir gerçekliğinin olmadığı çok acı biçimde ortada. Kameralardan uzakta olan Sri Lankalı yoksul kadınlar onların feminizminde yer almıyorken, sömürdüğü kadınların ürettikleri kıyafetleri ile spot ışıklarının altında kameralar karşısındaki Beyonce, övündükleri bir figür olmakla kalıyor: Zengin, özgüvenli, ünlü! Peki sesi,yüzü, beş parası olmayan milyonlarca işçi kadın? Onlar nerede?

Yorumlar Kapalı

Yorumlar Kapalı